Bu belayı başımıza Sacha Baron Cohen adlı sanatçı
sardı... "Borat" ve "Diktatör" gibi kaba
çizgili güldürüleri iyi gişe yapınca, bizde de "Pespayelikte
para var abi" diyenler çıktı.
Recep İvedik bu yaklaşımın yerli ürünüdür.
Bir "lumpen güzellemesi"...
Varoş serüvenleri...
Ortalığı yerli
malı "güldürmeyen güldürüler" kaplayınca
da ötekileri yıktı geçti.
Basit, kaba, sakil, paçoz ve münasebetsiz... Cahil ve
saldırgan...
Seyirci Recep'te kendini buldu ve onu çok sevdi.
Türkiye'nin vardığı aşamayı özetliyor.
Tıpkı magazincilerin unutamadıkları Kemal Sunal filmleri
gibi. O, arabeskin gelişme dönemiydi. Bu, olgunluk
dönemidir.
Şimdi Şahan Gökbakar'a sorsanız, "Ben
bunları 'ikinci dereceden' anlattım" diyecektir.
Fark etmez. Bu seyirci, rahmetli Ertem Eğilmez'in arabesk
kültürüyle dalga geçtiği "Arabesk" filmini de ciddiye
almış, "birinci dereceden" seyretmiş ve bağrına
basmıştır.
Unutmayalım, Erol Taş'ı gerçekten kötü adam sanıp taşla
kovalamış bir seyircidir bu.
Sonuncu Recep'i elbette seyrettik, Disney stüdyolarına parayı
bastırıp.
En kötüsü.
Gülemedik.
Çok ilkel bir senaryo.