Engin Ardıç Sabah Gazetesi

Kamburun intikamı

Heh heh, sizi kandırdım, birkaç gündür Milano'dayım. Kardan fırsat bulursam döneceğim.Bunu, toprakları bol olsun Alan Turing ve Steve Jobs'a borçluyum tabii... Bizim "dizüstü"dizimin üstünde değilse bile otel...

24 Ocak 2016 | 2.095 okunma

Heh heh, sizi kandırdım, birkaç gündür Milano'dayım. Kardan fırsat bulursam döneceğim.
Bunu, toprakları bol olsun Alan Turing ve Steve Jobs'a borçluyum tabii... Bizim "dizüstü"dizimin üstünde değilse bile otel odasının masasında.
Yok efendim, alışverişe değil, operaya geldik. (Burada kadınları çıldırtacak mallar var ama fiyatlar da kocalarını çıldırtabilir.) 
Aykırı adamız ya, kimisi başbakanla Davos'ta, kimisi Beştepe'de yemekte, biz Milano'da, La Scala'da... "Dünya gözüyle" Scala'yı göreyim, görmeden gitmeyeyim istedim.
Hani bazı arkadaşların bir fantezisi vardır, para kazandıkları zaman yakınlarını bir uçağa doldurup Scala'da opera seyretmeye, oradan da yemeğe götürmek... Kendilerine, çıkınca, hemen elli metre yakında Don Carlos lokantasını tavsiye edeceğim, bu kıyağımı unutmasınlar. Galleria içindeki Savini'ye yöneleceklerdir makarna yemeye, burası daha iyi.
Geçen akşam güzel bir Rigoletto seyrettim.
Bunu Atatürk'e borçluyum.
Dönüşte biletlerimizi Genelkurmay Başkanlığı'na teslim edeceğim (platea destra, fila N, posti 8-9)...
Bazı vatandaşlar Atatürk sayesinde opera izler olmuşlar ya, biz de geri kalmayalım.
Dünyanın şu anda "duayen" baritonu sayılan, "yılların eskitemediği" Leo Nucci oynuyordu (genç boynuzlar kulakları aşıyor, bir Samuel Ramey ondan daha iyidir.) 
Mantova Dükası rolünde Vittorio Grigolo'yu dinlemek niyetiyle gelmiştik, son dakikada onun yerine Piero Pretti çıkmış... Temiz okudu, güzel okudu ama "büyük" bir ses değil. (Şu anda dünyanın en baba tenorları da bu fakire sorarsanız Rolando Villazon ve Carlos Alvarez... İkisi de bir Placido Domingo kadar iyidir... Benim adamım aslında Salvatore Licitra'ydı ama çok genç yaşta bir motosiklet kazasında kaybettik...) 
Aslına bakarsanız her zaman favorim, Pavarotti falan değil, eskilerden Jüssi Björling olmuştur. (Murat Bardakçı bilir.) 
Bugüne kadar gördüğüm ilk "esmer" Gilda'da Nadine Sierra da başarılıydı. Hep sarışınlardan dinlemeye alışmıştık, Katia Ricciarelli falan... Son yıllarda da bir Alman sopranosu kadar iri kalçalı Alman sopranosu Diana Damrau bu rolde temayüz etti.
Bütün bunların zevkine Atatürk sayesinde vardım.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Utanmıyor musunuz? 01 Nisan 2023 | 3.525 Okunma Dağ nerede, fare nasıl? 31 Mart 2023 | 3.281 Okunma Alafortanfonik gelismeler 30 Mart 2023 | 1.227 Okunma Yoksun oğlum sen 29 Mart 2023 | 1.857 Okunma Var biraz da sen oyalan 27 Mart 2023 | 1.166 Okunma