Milli Piyango biletlerine Atatürk diye Rutkay Aziz'in resmini koymuşlar...
Ama şimdi değil, taa 1996 ve 1997'de.
Aydın Doğan'ın gazetesi yirmi yıllık bu "müthiş" gerçeği açıklıyor!
Bunun Tayyip Erdoğan'la ya da AKP iktidarıyla uzaktan yakından hiçbir ilgisi yok ama okuyucu öyle sansın... "Tayyip yaptı" algısı yaratılsın...
"Vay karşıdevrimciler vay" denilsin... Maksat uyuzluk olsun...
Mesele neymiş? Rutkay o sıralar TRT'nin "Kurtuluş" dizisinde Atatürk'ü oynamıştı ya, piyango biletinde Atatürk'ün şu ünlü "pozunu" yani Kocatepe'de bir eli çenesinde, bir eli cebinde, hafif öne eğilmiş fotoğrafını kullanmak istemişler... Bir "ikona" niyetine... Fakat gerçek fotoğraf yerine Rutkay'ı o sahneyi oynarken gösteren resmi koymuşlar.
Vah vah. Büyük skandal.
Sabih Kanadoğlu emekli olmasa içeri tıkar hepsini.
Baktım, Rutkay o fotoğrafta azıcık "toplu"... Kilolu yani... Atatürk o resimde avurtları çökük görünüyor, bizim Rutkay'ın yanakları tombiş tombiş...
Saçını boyamışlardı ama gene de karayağız...
Sesi de "davudi" maşallah.
Bizim çocukluğumuzda ve gençliğimizde Atatürk'ün gerçek sesi "ince" bulunurdu, bu nedenle hamasi belgesellerde "tok sesli" sanatçılar, örneğin Agah Hün görev alırdı. "Hazret-i Ömer'in Adaleti" filminde falan da tabii.
Sonra, ince sesin "otuzlu yılların kayıt koşullarından" kaynaklandığı açıklandı, ya da böyle bir kılıf uyduruldu, yetkililer de bu "ince ses kompleksinden" kurtuldular ama anlaşılan o dönemin TRT'si kurtulamamış.
Eskiden, tıpkı peygamber efendimiz gibi, sahnede ya da perdede "Atatürk'ü canlandırmak" da yasaktı.
Bunun bir çeşit "modern günah" oluşturacağı düşünülüyordu.
Allah korusun insan çarpılıverir, ağzı bir yana burnu bir yana giderdi.
Sonra bunu aştılar. Artık aramızda olmayan azılı bir "Ankara Kemalist'i" de (adı geçen dizinin yazarı), Atatürk'ü canlandıracak bir sanatçıda bulunması gereken nitelikleri ve olmazsa olmaz koşulları açıkladı.
Buna göre, Atatürk'ü oynayacak kişinin "içkisi, sigarası, kumarı, gece hayatı, kötü alışkanlıkları" olmayacaktı!