Emmanuel Macron yatsın kalksın Marine Le Pen'e dua etsin.
Karşısında faşist aday olmasaydı, kazanamazdı. Fransız seçmeni
oyunu Macron'a "Le Pen kazanmasın" diye verdi.
Kılıçdaroğlu da benzer bir umutla yaşıyor.
Macron ciddiye alınan bir adam değil.
(Kılıçdaroğlu hiç değil.) Avrupa Birliği, Almanya'nın hegemonyası
altındadır ve onun borusu ötmektedir.
Yani Almanya, tarihte iki kere silah zoruyla denediği ve ikisinde
de çok kötü yamulduğu "Avrupa'nın efendiliğini" üçüncüde barış
yoluyla ve ekonomik gücüyle ele geçirdi.
Viyana'da konuştuğum Avusturyalılar da buna benzer bir şey
söylüyorlardı, gülüyordum:
"İki kere kuşattınız alamadınız ama şimdi üçüncüde
başardınız!" Viyana'da ve/veya Berlin'de "imdat" diye
bağırın, en az on kişi koşar: "Bir sıkıntı mı var ağabey?"
İşte bu Macron, yaya kalmanın verdiği hırsla ortaya yeni yeni
fikirler yumurtluyor:
Bir "Avrupa Konfederasyonu" öneriyor.
AB'nin dışında bir Avrupa...
Peki bunun AB'den ne farkı olacakmış?
AB'ye üye olmayan veya "olamayan" (siz Türkiye anlayınız) ülkeleri
biraraya getirecekmiş.
Bu aslında Mitterand'ın fikriymiş de şimdi Macron yeniden
ısıtıyormuş...
Türkiye'nin ağzına bir parmak bal çalmanın ve onu AB dışında
tutmanın yeni bir numarası...
Türkiye bunu yemez.
Akılları sıra Rusya'yı da böyle bağlayıp "ehlileştirecekler"...
Bunu Rusya da yemez.
Bu barış getirecek parlak bir çözümse, İsveç ile Finlandiya niçin
NATO'ya kapağı atmak için yanıp tutuşuyorlar?
Rusya saldırmasaydı Ukrayna da NATO'ya girecekti.***
Avrupa Birliği'nin parlamentosu vardır, ortak bir parası da
vardır ama ortak bir hükümeti de yoktur, ordusu da yoktur.
Anayasası bile yoktur.
Çünkü bazı üye ülkeler bunu reddettiler.
Şimdi "ortak vizeden" de yan çizmeye bakıyorlar...
Konfederasyon ha?... Güneyliler yani Amerika Konfedere Devletleri
bile birbirlerine daha sıkı bağlarla bağlıydı...
"Başında Erdoğan'ın olmadığı bir Türkiye'yi" bekleyedursunlar
o konfederasyona...
Çünkü mesele budur.
MASAL SEVENLERE
"Uluslararası Masal Festivali başlıyor." (Gazetelerden...)
"Partisinin nisan ayı oy oranının yüzde 18 olduğunu belirten
Akşener, haziran sonunda oylarının yüzde 20'yi göreceğine
inandığını belirtti."
(Bu da gazetelerden...)