Sabah ak dediğine akşam kara demesiyle ünlü Kemal Kılıçdaroğlu
gene yalan konuşmuş. Artık alıştık.
İkide bir tekrarladığı "kurucu ayarlara dönelim" ifadesi var ya,
ona gene bir yalan boyutu katmış:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümeti kurucu ayarlara dönmek
zorundadır, yani Türkiye Cumhuriyeti yeniden altı oka dönmek
zorundadır."
İktidar partisini ana muhalefetin amblemini "kullanmamakla"
suçlamak, örneğin Stalin'i gamalı haç kullanmamakla, ya da Hitler'i
orak-çekiç sevmemekle suçlamaya benziyor ama Sayın Kılıçdaroğlu'nun
bu tür saçmalıkları artık olağanlık kazanmıştır, geçelim.
Fakat altı ok...
Altı ok, cumhuriyetin "kurucu ayarları" arasında değildir. Atmayın
Sayın Kılıçdaroğlu. Geçenlerde atmıştınız, şimdi gene
atıyorsunuz.
Altı ok, cumhuriyetin ilanından taa sekiz yıl sonra, ancak 1931
yılında CHP'ye amblem olmuştur (dikkat isterim, Türkiye
Cumhuriyeti'ne değil, partiye.)
Nelerdir bu oklar?
Cumhuriyetçilik, halkçılık, milliyetçilik, laiklik, devletçilik,
inkılapçılık (yani devrimcilik)...
Bu bir parti programıdır.
Yani bütün partiler arasında bir tek partinin programı... Buna
uymayacak partiler de olabilecektir.
Ama siz tek partiyle devleti kaynaştırıp, örtüştürüp, iç içe
geçirip faşizm yaparsanız, devletin ilkeleri gibi de görünecektir
tabii. Gene faşizme mi yöneleceksiniz Sayın Kılıçdaroğlu?
Cumhuriyetin kuruluşunda ortada ok mok yoktu.
Ortada "devletçilik" ilkesi de yoktu. O ilke, 1931 yılında ekonomik
krize çare olarak ve İnönü'nün "Mussolini hayranlığı" sayesinde
edinilmiştir. (Acaba Mussolini kimdir Sayın Kılıçdaroğlu,
Kavaklıdere'deki Mezzaluna lokantasının garsonu mu?)
Altı ok ilkeleri içinde "demokrasi" yoktur, ne o, demokrasiye
"dönmeyecek" misiniz?
Devletçiliğe dönüp özel sektörü tırpanlayacak mısınız, yeni KİT'ler
mi kuracaksınız?
Kılıçdaroğlu bu zırvaları "bilerek" mi söylüyor? Hayır. Neyin ne
olduğundan haberi yok. Kendi partisinin tarihini bile bilmiyor.
Kurultayda başkan seçildiği zaman iskemle üstüne çıkıp göbek atan
arkadaşlarımız, azıcık utanma duyguları kaldıysa utansınlar. Bu
kadar cahil, bu kadar ne dediğini bilmez bir adamı sırtlarında
genel başkan olarak taşımak da muhterem CHP'li kardeşlerimize kapak
olsun.
Ne demişti Deniz Baykal? "Allah kimseyi Kemal Bey'in eline
düşürmesin" demişti.