Kımıltı başlıyor. Muhalif gazeteler de "ekmek buldukları" konuyu
elden bırakmamaya niyetliler.
Deniz Baykal uzun zamandır kaldırması beklenen başını nihayet
kaldırmaya karar verdi. Diğer parti içi muhalifler şimdilik
homurdanmakla yetiniyorlar, Baykal eyleme geçti bile.
Kılıçdaroğlu'nun ya şimdiden cumhurbaşkanlığına aday olmasını ya
da parti başkanlığını bırakmasını istiyor. Bir de "yeni parti
başkanının koalisyon ortaklarıyla kaynaştırılmasılazım"
diye bir laf etmiş, kimlerse onlar?
Gerçi seçime iki yıldan fazla var ama bu arada sakız çiğnemekten
başka yapacakları bir iş de yok...
Baykal bir taşla iki kuş vuracak: Ya Kılıçdaroğlu adaylığını
koyacak ve kaybedince milletvekilliğinden de olacak... Böylece
"düşürülmesi" kolaylaşacak.
Ya da akıllı davranıp başka birini aday gösterecek ve "meclis
grubunu" elinde tutacak.
Deniz Baykal henüz "o zaman beni göster" demiyor.
Diyecektir.
Bir "win-win" durumu hesapları...
Kazara tutarsa cumhurbaşkanı Baykal, tutmazsa parti başkanı
Baykal.
Ama "böyle bir talebim yok" demeyi de şimdilik ihmal etmiyor.