Çelik Bilek'in serüvenlerini okuyan herkes onları bilecektir:
Smack!
Pack! Pam pam! Zıp zıp! Hay aksi!
Bunlar İngiliz askerleridir.
Üniformaları kırmızı renklidir.
Milliyetçilerin Boston'daki adamı Avukat Connoly'yi ele geçirmeye
çalışırlar hani...
Miğferlerinin üstünde de GR yazar:
George Rex... Kral George. (Şimdi niçin ER yazmıyor acaba?)
Dıngılın biri de bu "kırmızı ceketliler"i (redcoats)
dilimize "kırmızı urbalılar" diye tercüme
etmişti...
Kraliçe Elizabeth'in yetmişinci saltanat yılı törenlerle
kutlanıyor.
"Elizabeth" deyince bizim lumpenlerin aklına başka bir şey
gelir ama konumuz o değil.
Çok çok zengin. Hayatı boyunca "Ya kocam işsiz
kalırsa" diye endişe etmemiş. Bir saraydan kalkıp başka bir
şatoya konuyor. (Laf aramızda, televizyon dizisinde onu oynayan
Claire Foy ondan elli kere daha güzeldi.)
Artık çok yaşlı. İki büklüm. Ayakta zor duruyor.
Bunlar önemli günlerde ve törenlerde sarayın balkonuna çıkarlar,
halka el sallarlar.
Kadınlar Elizabeth'in, Camilla'nın ve Kate'in rüküş şapkalarına
bakadursunlar (Megan yok, o cezalı), ben de kraliçenin yanındaki
erkeklere baktım.
Bunlar da kırmızı ceketli. Toprağı bol olsun Prens Philip de
öyleydi.
Prens Charles da ayvayı yemiş...
Saç baş bembeyaz... Suratı da çökmüş.