O bisiklete binmeler, kafaya kasket geçirmeler falan...
Basit kampanya numaralarıydı.
Enayileri keklemek için "sol kokması" istenmiş atraksiyonlar.
Azıcık saf bir adamdın Muharrem.
"Kuantum bilen bir başkanınız olacak" gibi ancak lise iki fizik
öğretmenlerini tavlayacak gayretkeşlikler...
Ne şirin adaylarıydın sen onların Muharrem...
Kalın ve kaba bir adamdın ama asla namussuz değildin.
CHP gibi bir partinin başına da yakışmazdın ama bin beterleri
vardı.
Siyaset bilmediğini de kanıtladın.
Yani sizin oralarda siyaset adı verilen inanılmaz pişkinlik ve
yüzsüzlük sende yoktu.
Tek ayak üstüne kırk yalan uydurup sonra da çokbilmiş çokbilmiş
sırıtacak adam değildin.
Üçkâğıda tenezzül edecek adam da değildin Muharrem.
Direk gibi dosdoğruydun.
Hatta fazla doğruydun.
Lakin "onu bırakın beni seçin"den öte bir şey bulup da
söyleyemedin.
Seçim gecesi yenildiğini kabul ederek sizin oralarda da yeni bir
çığır açtın.