San Francisco Hayvanat Bahçesi'nde bir goril varmış, ismi Koko. Kırk beş yaşında. Goril ölçülerine göre süt kuzusu, dünkü çocuk.
Fakat bildiğiniz gorillere pek benzemiyor. Koko "işaret dili" biliyor ve bu dille felsefe de yapabiliyor. Üstelik bildiği türlü çeşitli işaret dilleri de "binden" fazlaymış. Biz ikisini zor öğrendik.
İki binden fazla İngilizce kelimeyi de anlayabiliyormuş, bu sayıya ülkemizde lisan öğrenenler arasında ulaşmak çok zordur.
Bir yeni yıl mesajı yayınlamış. Şunları söylemiş: "Ben Koko...
Ben çiçeğim, ben doğayım. İnsanları seviyorum, dünyayı seviyorum. Ancak insanlar aptal! Çok üzülüyorum, ağlıyorum. Zaman azalıyor, dünyayı düzeltmeliyiz, ona yardım etmeliyiz. Çok çabuk olmalıyız, doğa sizi görüyor. Teşekkürler."
Maşallah, pazar günleri ne yazacağını bilemeyip çiçek böcek edebiyatı yapan bazı gazeteci arkadaşlar gibi mübarek hayvan...
Resimlerini de yayınlamışlar. Örneğin, Koko'nun sağ elini sol omuzuna götürmesi "dünyayı koruyun" anlamına geliyormuş. "Çok çabuk olmalıyız" mesajını nasıl verdiğini öğrenemedik. Ortadoğu barışı, küresel ısınma ve petrol fiyatlarındaki düşüş üzerine görüşlerini de ayrıntısıyla öğrenemedik ama bütün bunları birkaç kıvrak cümleyle bir çırpıda özetlemiş sayılır.
Öyle ya da böyle, Koko örneğin bir Kılıçdaroğlu'ndan daha derin konuşmuş...
Koko bu kadar marifetli olduğuna göre, Türkçe'yi de çarçabuk öğrenebilir. İki bin kelime bilen yazara bile bizde az rastlanıyor.