Ahmet Hakan'a yapılan saldırıyı elbette kınıyorum, herkes gibi.
Geçmiş olsun.
Bu gibi durumlarda kınamak hiçbir halta yaramaz ama kınıyorum
tabii.
"Merhuma Tanrı'dan rahmet, kederli ailesine başsağlığı..." benzeri
"taziyet" lafazanlıklarının hiçbir halta yaramadıkları gibi...
O beni hiç sevmez.
Zarar yok. Ben olayı "ama'sız" kınıyorum.
Birtakım "daaevrimci bacılar" bana saldırdıkları zaman onlara
"helal olsun" demişti, zarar yok, kınıyorum.
Son zamanlarda çok kaşınmıştı, Ahmet Kekeç'in deyimiyle "gel gel
çekmişti", böyle bir saldırıyı hani biraz da ister gibiydi, hiç
önemli değil, tabii ki kınıyorum.
Aha da kınadım. Ne oldu şimdi?
Bıçkınlar "Engin ağabeye ayıp oldu" deyip pişmanlık mı
duyacaklar?
Yoksa SABAH gazetesine taş ve bıçak atıldığı zaman aldırmayan, STAR
gazetesi bombalandığı ve kurşunlandığı zaman iplemeyen bir kesim
Aydın Doğan tayfası adam mı olacak?
Ünlü fıkradaki gibi, biz insanlığımızı yapalım da üst tarafını eşek
düşünsün.
Fakat dikkatimi çeken bir şey...
Ahmet Hakan'ın "özel koruması" varmış, emekli bir polismiş. Olay
sırasında da elbette yanındaymış.
Peki ne yapmış?