Kürt politikacıları hepi topu seksen temsilciyle ülkenin
kaderini değiştirme fırsatını yakaladılar ama tepiyorlar. Çapları
yetmiyor.
Bu akıl mıdır? Üst akıl mı, alt akıl mı, ön akıl mı, arka akıl mı,
bu ne biçim bir akıldır?
"Sıkı bir muhalefete hazırız" demiş Selocan... Eh, hep orada
kalırsın. Hiçbir zaman "ülke çapında" tek başına iktidara
gelemeyeceğine göre... Seksen kişiyle kimi sıksan ne kadar
sıkacağını da görelim. Oysa seksen kişiyle yeni bir anayasa
yapılmasına yol açabilirdin. Türkiye'nin kaderi bir anda
değişebilirdi, sen "ağır ellerini toprağa basıp doğrulduğun
zaman"... Yatmayı tercih ettin. Sana cumhuriyet tarihi boyunca
misli görülmemiş özgürlükleri sağlayan AKP'ye nankörlük etmeyi
tercih ettin, hayırlı olsun.
İstanbul sermayesi, görünürde güçlü ama gerçekte çok zayıf, hiçbir
iş yapamayacak bir AKP-CHP koalisyonu istiyor, buna razı mısın?
(1991 seçiminden sonra da buna benzer bir koalisyon istemişler ve
kurdurmuşlardı... Basındaki CHP amigoları da "biraz da bizimkiler
bal tutup parmaklarını yalasınlar" diye buna arka çıkmışlardı,
sonuç İSKİ rezaleti oldu.) Fakat bak, ibre bir AKP-MHP koalisyonuna
doğru dönüyor. Böyle bir anlaşma "çözüm sürecinin sonu" demektir,
bunu mu istiyorsun? Ya bu da sağlanamaz da, kasımda yeniden seçime
gidilirse? Ya emanet oylar geri döner de AKP yüzde 45'e
fırlarsa?