Açık konuşalım: seçmen partiye oy verecek, adaya değil.
Çünkü bu sistem "dar bölge" sistemi değil. Kaldı ki dar bölge
sistemi bile, uygulansa, taşrada bir anlam taşır. İstanbul gibi
yerde kimsenin fazla umurunda olmaz.
Hiçkimse de kolay kolay tuttuğu partinin adayını bırakıp, sırf
"şahsen tanıdığı" için taban tabana zıt rakip partinin adayına oy
vermez.
Dolayısıyla, "dar bölge gelecek dertler bitecek" havasına girip
kendimizi kandırmayalım.
Açıklanan aday listeleri de "Ankara gazetecileri" haricinde
kimsenin pek fazla umurunda değildir.
Daha da açık konuşalım: AKP seçmeni, adaylar üç dönem kuralı
uyarınca yenilenseler de yenilenmeseler de AKP'ye oy verecektir,
işte o kadar.
Bu diğer partiler için de geçerlidir. Küskün CHP seçmeni, bu sefer
HDP'ye oy vermekten "faşist aday gitti sosyaldemokrat aday geldi"
diye vazgeçecek değildir.
Muhalif basın da hiç boş yere kendini kandırmasın: MHP'nin aklınca
bir "sürpriz" yapıp Ekmeleddin İhsanoğlu adında bir "siyasi sıfırı"
aday göstermesi, MHP oylarını ne uzatır ne kısaltır.