Tek çare cumhuriyetin "kuruluş ayarlarına" dönmekmiş. öyle diyor
arkadaş...
Ama cumhuriyetin kuruluş ayarları onun sandığı gibi değildir.
Cumhuriyet aslında saltanatın kaldırıldığı gün kurulmuştu, 1 Kasım
1922.
Bu, "adı konmamış" bir cumhuriyetti.
Tam bir yıl sonra adı kondu, 29 Ekim 1923.
Araştırmak isterseniz de "Teşrin-i Sani" ve "Teşrin-i Evvel" diye
bakacaksınız. Atatürk'ün de 10 Teşrin'de vefat ettiğini
bileceksiniz tabii.
Cumhuriyet ilan edildiğinde 1921 Anayasası yürürlükteydi.
Bu Anayasa'ya göre devletin dini İslam'dı... Buna mı dönmek
istiyorsunuz?
Temel Karamollaoğlu'na sorarsanız evet diyecektir.
Fatih Erbakan'a sorarsanız o "1876" diyebilir...
"1299" diyecek olan da vardır ha...
Cumhuriyet ilan edildiğinde "kuvvetler ayrılığı" değil "kuvvetler
birliği" vardı... Buna mı dönmek istiyorsunuz?
Öyleyse benzer bir politika yürütmekle suçladığınız Tayyip
Erdoğan'a niçin hakaret ediyorsunuz?
Atatürk kuvvetler birliğini savunuyordu, karşı mı çıkıyorsunuz?
Herhalde, "Atatürk Köy Enstitüleri'ni kurarak işe başladı" diyen
kara cahillerden değilsiniz.
Yoksa öyle misiniz? ***
Devrimler 1925-1935 arası on yıllık bir zaman aralığına yayılmış
bir süreçti.
Cumhuriyet kurulduğunda bunların hiçbiri ortada yoktu.
"Tevhid-i Tedrisat" falan da yoktu.
Çokeşlilik vardı.
Açık konuşun ve de dürüst olun: Siz "Atatürk'ün sonradan
cumhuriyete verdiği ayarlara" dönmek istiyorsunuz.
Ama bunun içinde "tek parti diktası" da var, ona mı dönmek
istiyorsunuz?
Gönlünüzden geçen budur ama dillendiremiyorsunuz.
Peki, diyelim o döneme döndünüz, somut olarak başka neye
döneceksiniz?
Alfabeye mi, takvime mi, şapkaya mı, Medeni Kanun'a mı? Yoksa
soyadı mı vereceksiniz?
Bunların hepsi bugün de var.
Peki neye döneceksiniz kuzum?
Valinin aynı zamanda tek partinin il başkanı olmasına mı?
"Valiler partili gibi davranıyorlar" diye şikâyet eden siz değil
miydiniz?