Çatlak sesler çıksa da, kamuoyu yüz yıl önce Kut-ül Amare diye bir yerde İngiliz birliklerini kuşatıp generalleriyle birlikte esir aldığımızı öğrendi. Kutlarsınız ya da kutlamazsınız, keyfiniz bilir. Sırf "Tayyip kutluyor" diye kutlamayı reddeden eşekler her zaman çıkacaktır. Türk milleti nihayet yakın tarihi üzerine kafa yormaya başlıyor, bu büyük bir kazançtır. Tarihin "liseyi bitirir bitirmez yakılacak ilk kitap" olmadığını gençler anlamaya başladılar. (İkincisi de edebiyat kitabıdır tabii.) Kanal seferlerini, Galiçya seferini, Kafkasya seferini öğrendikleri zaman sıra onları anmaya da gelecektir. Kut hakkında, geçen gün, emekli orgeneral Aytaç Yalman "muharebeyi kazandık ama yapılan hatalar neticesinde savaşı kaybettik" demiş. Biz hata yapmadık paşam. Hatalar Almanlar'a aittir. Ya da şöyle söyleyeyim: Bizim temel hatamız en başından o savaşa girmekti. Enver savaşa girmek için tepindi, yırtındı. Biz de bir imparatorluktuk, üstelik savaş kazanılsaydı Enver bunu hesapça Turan İmparatorluğu şeklinde daha da büyütecekti. Fakat bu gerdeğe Alman smokiniyle girecekti tabii! Paşam, Kemalistler'e söyleyiniz, dünya savaşında bulunmamızı çocuklara "hain emperyalistler durduk yerde ansızın üstümüze saldırdılar" diye yutturmaktan vazgeçsinler.