"Reynmen" derler bir çocuk varmış...
"Rain man" yani, hani filmi vardı, Dustin Hoffman "otistik" bir adamı oynuyordu...
Bu da bunun "nickname"i oluyor. Sanal ismi. Rümuzu.
Bu çocuk da otistik olmayı sevmiş herhalde. Ya da takipçilerinin salak olduklarını iyi biliyor.
Bir "YouTuber"...
İsterseniz de bir Internet fenomeni...
Bir "Amerikan oğlanı"...
Böyle ne fenomenler gördük, en başta Köksal Baba...
Aklı fikri yerinde olmayan zavallı bir cüceyi almışlar, dalga geçe geçe meşhur etmişlerdi. "Hasmı" da vardı, "Riçırt"... Richard değil...
Filmini de yaptılar, bir tek seyirci gitti (rakamla 1)... Köksal garibim de "sinemam var benim" diye seviniyordu.
Sonra gündeme Sefer Amca geldi. Nikahsız iki eşini de "kader olarak" öldüren ve şimdi üçüncü eşini arayan bir vatandaş...
Çilekeş olduğunu söylüyordu, on dört sene yatmıştı... Fakat 2089 yılından geldiği ve insanlarla savaşan makineler tarafından kadın soyunu kurutmakla görevlendirilmiş bir "Turkish terminator" olduğu da iddia edildi.
"Tesettürlü" ayağına yatıp bikinili resimler çektiren "profesyonel gelin adayı" Hanife'yi de hatırlarsınız. Bir kanalın evlendirme programından öbür kanalın evlendirme programına Falcao gibi "transfer" oluyordu. Yürekler yanıyor ama Hanife ne hikmetse kimseyi beğenip de bir türlü evlenmiyordu.
Daha birçok örnek var da takatim bu kadarına yetti.
Yok, bunlar kadın öldüren yaratıklar gibi vahşi değiller tabii.
İnsan sağlığı açısından değil, zaten olmayan toplum sağlığı açısından sorun çıkarıyorlar.
Hiçbir şey bilmiyorlar, kafaları da çalışmıyor ve bütün günlerini bilgisayar başında ya oyun oynayarak ya da cep telefonlarıyla abuk sabuk videolar çekip sanal ortamlara yaymakla geçiriyorlar.
"Niçin iş bulamıyoruz" diye çok şaşanlar da büyük ölçüde bunlardır.
Bu "Reynmen" şarkı mı söyler ne halt eder bilmiyorum, magazin muhabirlerine saldırmış. "Darp" etmiş. Karakola götürmüşler.
Magazin muhabirleri hiç ağlamasınlar.
Sen Reynmen'i adam yerine koyup resmini çekmeye ve "demeç almaya" kalkarsan o da bunları yapar.
Sana da "muhabirimize çirkin saldırı" başlıklı konu çıkar tabii. (Saldırının güzeli nasıl oluyor acaba?) Doksanlı yıllarda da böyle bir oğlan türemişti, şimdilerde eşek kadar olmuştur.
"Lan çekmeyin lan, çekmeyin" diye muhabirlere saldırmıştı.
Magazin basınında kendisine kibarca "bizim sayemizde adam sırasına girdin piçkurusu, kendi ayağına sıkma" diye uyarıda bulunulmuştu...
Şimdi ne adını hatırlayan vardır ne söylediği arabesk yaveleri.
Fakat o arada ailesine bir kat bir de araba almıştı.
Her vatandaşımızın gönlünde yatan iki sınıf değiştirme göstergesi.
Haydi mallar, bilgisayar başına!
Hem karı kız düşer hem para.
Olmadı, Gezi Parkı'na gider tepişirsiniz. Basın malları da sizi solcu falan sanırlar.