Yirmi küsur yıl önce ortalığı kasıp kavuran, gençliği mest eden şu ünlü "Matrix" filmlerinin, daha doğrusu dizi filmlerinin birincisi güzel, ikincisi kötü, üçüncüsü berbattır.
Şimdi dördüncüsünü çekmişler, nasıl olacağını siz tahmin ediniz. (Meraklısına not: Spielberg'in yeniden çektiği "Batı Yakası" tutmamış. Ortası olmaz demiştik.)
Matrix, "takip filmleri mutlaka kötü olur" özdeyişinin yeni bir kanıtıdır.
Çünkü, televizyon dizisi misali çeke çeke lastik gibi uzatırlar, sulandırırlar, cıvıtırlar, suyunu çıkarırlar.
Özel tasarlanmış gözlükler... Yerlere kadar inen fırıl fırıl entarili adamlar... Havada uçarak mermiye kafa atanlar... Havada uçanlar...
Gençlik kendinden geçmişti.
Filmin temel felsefe sorusu, "Acaba biz bir bilgisayarın ürettiği sanal oyunlardan ibaret miyiz?" sorusu da daha önce sorulmamış değildi... Kimisi de bilgisayar yerine Tanrı'yı koyuyordu...
Nitekim "Matrixism" adında bir sözde din de yumurtlamış bazı Amerikan manyakları.
Fakat içerdiği gizli hergelelik gözlerden kaçtı.
Makinelerin yönetiminden kurtulmaya çalışan "insan gibi insanlar" Zion diye bir...