Merak eden çok.
Yani, "voleybol seyirci kitlesi" çapında tabii.
Reklamda iddia edildiği gibi
bir "voleybol ülkesi" henüz değiliz ama ilgi epey
arttı, hele kız voleyboluna.
Bunda bir kesim hırbonun "baldır
bacak görme" dürtüsü olduğu kadar kızlarımızın
başarıları da etken.
O kadar ki, kazanmamız sıradan ve olağan karşılanıyor, yenilince de
karalar bağlanıyor.
İtalya, Bulgaristan, Sırbistan, Belçika leblebi çekirdek değillerse
bile haklarından geldik.
Ama Çin... Ama Brezilya... Yamulduk.
(Gene de 3-0 yenilmiyoruz, hiç olmazsa bir set alıyoruz.) Demek ki
kazanmak da var kaybetmek de var bu işte.
Demek ki kız voleybolunda "bir numara" değiliz ama üst
sıralardayız.
Aman, yılmadan devam kızlar.
Günün birinde dünya şampiyonluğu da gelecektir.
Mete Gazoz diye bir çocuktan kimin haberi vardı?
Ama o çocuk "okçuluk" dalında yarışıyor, tüh, Osmanlı
sporu, gerici spor!
Böyle düşünen de çoktur.
Bu iktidar okçuluk gibi, cirit gibi gerici sporlara prim veriyor,
oysa alafranga spor dallarında ne güzel nal toplayarak
gidiyorduk... Futbolda 8-0 yeniliyorduk ama Batılılaşıyorduk...