Kurultay yaklaştıkça muhalif basında heyecan artıyor... Maç anlatan çocuğun ağzıyla söylersek "artık nefesler tutuldu, zorlu mücadele başlıyor"...
Oysa ortada hiç de zorlu bir mücadele yok. (Maçların çoğunda da yoktur ama televizyon seyircisine "gaz vermek" şarttır, başka kanala kaçmasın.)
Çünkü olması için bir neden yok. CHP iktidara mı yürüyor da kızışsın?
Kılıçdaroğlu kalacak, bugün ortalıkta dolaştırılan isimler de gelecek hafta başından itibaren hızla unutulacaklar.
Fakat bazı arkadaşlar, "tek konulu" oldukları için, "acaba Muharrem kazanır mı" diye çarşıyı kızıştırıyorlar.
Diğer adayları da kimsenin ciddiye aldığı yok.
Tut ki kazandı... CHP'de ne değişecek?
Bu bir "Tayyip Erdoğan'a kim daha etkili küfür edecek" yarışıdır.
Muharrem Bey'in bir "pilanı, porocesi ve poroğramı" var mı, Yüce Divan'a otobüs seferleri düzenlemekten ve Beştepe'yi cumhurbaşkanının başına yıkmaktan başka?
Bir ara yıldızı parlayıp Kemal Bey tarafından hızla söndürülen Gürsel Tekin hiç olmazsa daha renkli bir kişilikti, SABAH gazetesine el koyacaklarını söylüyordu.