Yemin töreninde Leyla Zana, Kürtçe bir şeyler söylemişti de
ortalık birbirine girmişti...
Sıra kapaklarını vurdular.
"Sıra kapağı" lafın gelişiydi tabii, ilk Meclis
binasının okuldan bozma olduğu dönemden kalma... Sıralarda kapak
mapak yoktu. Avuçlarını sıralara vurdular.
Sonra, Zana'nın meğerse "halkların
kardeşliği" falan gibilerden bir şeyler söylediği
anlaşıldı.
Bu onu hapisten kurtaramadı.
Epeyce yattı.
Şimdi de bütçe görüşmeleri sırasında bir HDP milletvekili Kürtçe
bir şeyler söylemiş.
Orada dur.
Söyleyemezsin hemşerim.
Anayasa'nın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez
maddelerinin üçüncüsü, "Türkiye devletinin dili
Türkçe'dir" diyor.
Yani devlet işlerini, ki Meclis'e hitap da onlardan biridir, Türkçe
yapmak zorundasın.
Kendi aranızda istediğiniz kadar Kürtçe konuşun, kürsüye
çıktığınızda Türkçe konuşacaksınız.
Bilmiyorsan öğreneceksin.
Türkçe bilmeyen çok vatandaş var ama onlar aday olmuyorlar...
Onlar bilmeyebilirler, sen bileceksin.
Burası "eşit bölünmüş"...