Yüzbaşı Miller sivilde alt tarafı "ortamektep İngilizce
hocasıdır", savaşta subay, hem de muharip piyade subayı. Birçok
Alman öldürür, sonunda kendisi de ölür.
Amerika'da oluyor, bizde düşünülemezdi bile.
Fakat FETÖ orduyu öyle bir kanser gibi sarmış ki, ordudan
kovulanların yarattığı "subay açığını" kapatmak için artık
düşünülecek.
Amerika'da savaş biter, alaylı subayın subaylığı da biter gider,
bizde sürecek.
Türkiye'de bir devrim oldu.
Birçok devrimin yanısıra bir devrim daha oldu.
Bir kere, askerlik herkes için altı aya indi.
"Bedelli" kurumlaşıyor, her yıl temcit pilavına dönen "ha çıktı ha
çıkacak" heyecanı ortadan kalkıyor.
En önemlisi, bir er tezkere bırakırsa yani orduda kalmayı tercih
ederse subaylığa kadar da yükselebilecek, hatta general bile
olabilecek!
Bu cumhuriyette misli görülmemiş bir olaydır. Örnekleri ancak
Osmanlı'da vardı.
Eskiden ilgili sınavı geçip subaylığa terfi eden astsubaylar için
bile "yüzbaşılıktan öteye geçememe" şartı vardı... Emekli yüzbaşı
gördüğünüz zaman kökeni genellikle astsubay çıkardı.
Şimdi bu devrim ne anlama geliyor?
"Kemalist bürokrasi sultası" yavaş yavaş ortadan kalkıyor.
Bizim subaylarımız halk çocuklarıdır, bizde Fransız ordusundaki
gibi "aristokrat subay" yoktur.