Türkiye bir "boş laf" cennetidir.
Ortaokulda Türkçe hocamız Şakir Bey (lakabını yazmayacağım),
kompozisyon dersinde saçmaladığımız zaman kırmızı tükenmeziyle
cümlenin üzerini çizer, yanına "boş laf" yazardı...
Politikacılarımız rahmetli Şakir Bey'in rahlei tedrisinden
geçmedikleri için hiç kırmızı tükenmez yememişler.
Bendeniz boş laflara bayılırım.
Bana hep Einstein'ın ünlü cümlesini hatırlatırlar:
"İki şey sonsuz ve sınırsızdır, evren ve insanların aptallığı...
Birincisinden çok emin değilim!"
Şuna bakın şimdi: Milli birlik ve beraberliğe her zamankinden fazla
ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde...
Ne yani, eskiden milli birlik ve beraberliğe daha mı az ihtiyaç
duyuyorduk?
İmdi, CHP önümüzdeki hafta Çanakkale'de bir "otta adalet, botta
adalet" kurultayı düzenleyecek ya...
Bir CHP milletvekili bakın ne demiş:
"Adalete en çok ihtiyacımızın olduğu bir süreçteyiz..."
Neden? Eskiden adalete daha mı az ihtiyacınız vardı?
Adalet ihtiyacı, Fetö üyeleri patır patır tutuklanınca mı
artıyor?
CHP iktidarında böyle bir ihtiyaç yok muydu memlekette?
İnsanlar şapka giymedikleri için asılırken, muhalif partiler ve
yayın organları kapatılırken?
Gayrımüslimlerin devlet memuru olmaları yasaklanır, "kullanmayı
öğrenmesinler" diye askerde bunlara silah verilmezken mesela?
Ana diliyle konuşan azınlıkların başına türlü çeşitli belalar
gelirken?
Aynı politikacı, "Türkiye Cumhuriyeti devleti de Çanakkale
ruhuyla kurulmuştur" diyor.
Kurultayı Çanakkale'de yapacaklar ya, o ayaktan...
Daha da saldırganlaşacakları zaman da herhalde Dumlupınar'a falan
yürüyecekler.
(Meral Hanım da Samsun'a çıkıp oradan Erzurum ve Sivas üzerinden
Ankara'ya gelecek.) Bizi İzmir'den denize dökeceklerdi. (Biz Yunan
ordusu oluyoruz.)