İstanbul'dan kaçan üç gün sonra sıkılır.
Çünkü köyde "pırıltı" yoktur. "Hayat" yoktur. Köyde hiçbir şey cereyan etmez, pek pek cinayet.
Kasaba daha da baskıcı, daha da bunaltıcıdır.
Eskiden "enteller" ve solcu olduğunu ileri süren serseriler kaçarlardı.
Tercih ettikleri sığınak elbette Bodrum'du.
Bodrum'da "mübalağa" içki içiliyor ve cinsellik yaşanıyordu. Onların da hayattan başka bir beklentileri yoktu.
Bu konuda artık Cihangir yeterli oluyor.
İstanbul'dan kaçma öncülüğünü de "paralı emekliler" üstlendiler.
Fakat sıkılıyorlar.
İstanbul kalabalık, yorucu, pahalı, pis, karmaşık, "kaotik"... Ama asla "monoton" değil.
Alıştıklarını özlüyorlar.
"Köyüne...