Elon Musk denilen "meşkuk" adam, Mars'ta hayatın tehlikeli ve
zor olacağını açıklamış.
"Gidenler belki de geri dönemeyecek" demiş.
Öyle olacağı muhakkaktır.
Dünyamız ile yerçekimi farkından dolayı insanların biyolojik yapısı
da değişime uğrayacaktır.
Orada doğacak bir çocuk burada yaşayamayacaktır.
Bunlar, Türk asıllı Almanlar gibi, "dünya asıllı Marslılar"
olurlar.
Ama aynı Musk bir yandan da Mars'a götürmek için kişi başına 100
bin dolar kesiyor...
Yalnız getirip götürmek değil, orada şehir kuracak, bunları
yerleştirecekmiş...
Göçmen topluyor.
Yapay bir oksijen çadırı yaratsa bile (bunun neresi şehir?), dışarı
çıkan tüplü müplü astronot elbisesi giymek zorunda kalır...
Bu adamı ciddiye alanlar ve alacaklar bir kere daha düşünseler iyi
ederler.
O parayla Metaverse'de arsa alsınlar(!)
Ya da pencereden sokağa savursunlar, parayı "ezmek" için daha
kestirme bir yoldur.
Öte yandan, uzaylılarla bir temas olursa bunun kötü sonuçlara
yol açmasından korkuluyormuş...
Öyle ya, dost olacakları nereden bellidir?
Ya sırtımıza yapışırlar da beynimizi ve sinir sistemimizi kontrol
altına alırlarsa?
Ya "bilmene ışınıyla" bizi yakıp yıkarlarsa?
Ya "Alacakaranlık Kuşağı" dizisindeki bir bölümde olduğu gibi bizi
hapır küpür yemeye kalkarlarsa?
Her zaman dünyayı kurtaracak yakışıklı bir Hollywood yıldızı
bulamayabiliriz.
Uzaya mesaj gönderiyorlar ama bu da abesle iştigal.
Bunu ilk olarak 1972 yılında Profesör Carl Sagan denemişti.
Altın kaplı bir alüminyum plaka üzerine bir erkek bir de kadın
resmi çizmişlerdi.
Güneş sistemi gösteriliyor, dünya da okla işaretleniyordu. Bir de
hidrojen atomu çizmişlerdi, bu uzaylılara "Biz cahil değiliz,
mektep medrese gördük" demek oluyordu.
"3.1416" yazsalardı belki daha kestirme bir iletişim yolu
olurdu.
Araç artık güneş sisteminin dışına çıkmış... Kimbilir kaç milyon
yıl daha gidecektir?