Kemal Bey "dört yılda terörü nasıl bitireceğini" açıkladı. Merak
ediyorduk, aydınlandık.
Bir program yapmış... Gerçi bu programın nesi dört yıl sürecek
anlayamadık ama dört yıl diyorsa dört yıl çeker. Beş deseydi beş
çekecekti.
Kemal bey terörü "ulusal mutabakatla" bitirecekmiş.
Ulusal mutabakatı nasıl sağlayacakmış peki?
"TBMM'de grubu bulunan siyasi partilerin önereceği isimlerin
katılımıyla kurulacak bir 'Toplumsal Mutabakat Komisyonu' ve
parlamento dışında faaliyet gösterecek bir 'Akil İnsanlar Grubu'
ekseninde"...
Parlamentoda grubu bulunmayanlar hiç boşuna zahmet edip de
gelmesinler. Onlar "ulusaldan" sayılmıyorlar. O arada Meral Hanım
meclise girer de grup kurarsa, eh, onu da alacak, kuramazsa
almayacak.
Altı ay içinde terör mutabakatla çözülecekmiş.
Hani dört yıldı yahu? İskonto yapmış.
"Aslında dört yıl ama sana altı aya da olur, yapalım bir şey de
maksat ayağın alışsın..." Kemal Bey terörü "encümene havale"
ediyor... Eskiden çözülmesi istenmeyen sorunlar encümene havale
edilir, yani yokuşa sürülürdü, demek ki Türkiye çok değişmiş.
Ve örneğin MHP ile HDP arasında bir "mutabakat" sağlanacak!
Nasıl olacak bugüne kadar olamamış bu iş? Kemal Bey istediği
için.
Bir de "akil insanlar heyeti" atanacak... Eskiden akil adamlar
denirdi, şimdi kadınlara ayıp olmasın diye akil insanlar oldu...
Bunlar herkesin görüşünü alacak ve bir öneriler paketi şeklinde
hükümete sunacaklarmış. Terör bitti.
İyi ama bu heyet numarası daha önce denendi Kemal Bey, bir halta
yaramadığı da görüldü.
Olsun, bir de Kemal Bey yapacak.
Peki "neyin" mutabakatına varacak bu insanlar?
PKK silah bırakacak... "Ettik bir halt, kusurumuza bakmayın"
diyecek...
HDP, "PKK'ya sıcak bakmakla çok yanlış yapmışız çoook" diyecek.
AKP "bunlarla savaşmakla iyi etmemişiz" diyecek...
CHP ne diyecek? "Hadi gene iyisiniz, bakın siz çözemediniz ben
çözdüm" diye böbürlenecek.
Başka? Başka daha ne olsun, terör bitti işte.