Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu başkanlığına bir hanım
seçilmiş: Arzu Çerkezoğlu.
Kendisi bir doktor, patoloji uzmanıymış.
Pek öyle "işçiye" benzer bir yanı yok, tam tersine "kamu
görevinden" geliyormuş, memur yani. Ama geleneksel "sendika
ağalarına" da pek benzemiyor. Eşiyle birlikte "Gezi eylemlerine" de
katılmış beş sene önce.
Anlaşıldı. İşin rengi belli oldu. Bir Tayyip düşmanı daha.
Muhalif basında pek övüldü. İlk kadın sendika lideri...
Tansu Çiller de ilk kadın başbakandı. Sonucu gördük.
Birçok basın şabalağına göre, kadın olunca akan sular duruyor.
Meral Akşener de kadın, cumhurbaşkanı olursa güzel yemek kokuları
gelecekmiş burnumuza.
Sosyalistlerin ve komünistlerin "ilerici, devrimci" gibi mazmunların arkasına sığındıkları devir çoktan geçti... Niçin şuna diliniz varıp da "Sosyalist İşçi Sendikaları" diyemiyorsunuz?
Geçmişte yaşıyorsunuz da ondan.
Kendi hayal dünyanızda yaşıyorsunuz da ondan.
Türkiye'de neler olup bittiğinden, Türkiye'nin nereden gelip nereye gittiğinden haberiniz yok. Türkiye'yi "okuyamıyorsunuz"...
Allah bilir "Köy Enstitüleri açılsın" falan da dersiniz siz...
Gene de bu konfederasyonun başına bir doktorun geçmesi, "işçi hareketinin köylülükten kurtulması" yönünde olumlu bir adımdır. (Şefik Hüsnü de doktordu, Hikmet Kıvılcımlı da... Ne halta yaradı?)
Arzu Hanım herhalde eylemlerde "halay" çekmeyecektir. Davul zurna pek uymayacaktır kendisine. Yoksa çekecek midir, evde de Sezen Aksu dinleyip?
Ne yapacak? "Kadın işçilerin örgütlenmesine" ağırlık verecekmiş.
Elbette. Başka ne yapabilir ki?
1 Mayıs günleri tepişip polisten sopa yemekten başka ne yaparsınız ki?
Türkiye'de bir "sendikal hareket" mi kaldı?
Bütün ülkelerde işçi sendikası, sosyaldemokrat ya da sosyalist partilerin temeli, belkemiği, hatta doğrudan yöneticisidir. Sizin hangi partiyle ne ilişkiniz vardır?
Solcu olduğunu utanmadan ileri süren CHP üzerinde en küçük bir etkiniz, bir etkinliğiniz, bir uyarınız oldu mu? Onu yola getirmeye çalıştınız mı?
Oyunuzu vereceksiniz tabii, kiminiz CHP'ye kiminiz HDP'ye... O kadar.
Becerip de "Babıali"ye girebildiniz mi mesela?
Çünkü "basın ağaları", kendi adamlarına yani "ekiplerine" sizin sağlayabildiğinizden çok daha fazla güvence, iş garantisi ve ücret sağlıyorlar! *** Arzu Hanım, "işçi sınıfının ihtiyacı neyse onu yapmaya devam edeceğini" söylemiş.
İşçi sınıfının derdi sınıf değiştirmek Arzu Hanım.
Hani sizin Artvin'in Şavşat ilçesinden çıkıp doktor olmanız gibi!
"Bacım" diyecektim ama "köylülükten kurtulmuş" ilk işçi liderisiniz, bu da bir devrimdir tabii.
İş kaldı üç nal ile bir ata. Kolay gelsin.