Topçu kışlası yeniden gündeme geldi ya, bildik uyuzluklar da yeniden ortaya dökülmeye başladı.
Yok, artık "mesele ağaç değil" diyemiyorlar, o lafın gazı kaçtı. Onun yerine "cumhuriyet değerlerine" sığınıyorlar.
Kimler mi? Fethullah'ın proje gazetesi!
Yanlış okumadınız, FETÖ, yani şeriatçı örgüt, sırf Tayyip Erdoğan'a uyuzluk edebilmek amacıyla şimdi de cumhuriyet değerlerine sarıldı!
Okuyoruz yazdıklarını, meğerse Gezi Parkı ve Taksim Meydanı "cumhuriyet, emek ve demokrasi" simgesiymiş!
Cumhuriyeti hadi anlayalım da emek ve demokrasi nereden çıktı yahu?
Okuyoruz ve ağzımız açık kalıyor, meğerse o meydanın adı "Cumhuriyet, Emek ve Demokrası Meydanı"ymış,
CHP'li belediyelerin ota bota emek parkı, demokrasi parkı gibi özenti isimler verdiklerini biliriz de, İstanbul Büyükşehir olsun Beyoğlu olsun 1994 yılından beri sizin elinizde değil ki, bu isim değişikliğini ne ara yaptınız da haberimiz olmadı?
Gezi Parkı'nın yerine kışlayı yeniden yapmak "tarihi meydanın" kurban edilmesiymiş.
Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Mumcu söylüyor bunu, Fethullah'ın proje gazetesi de zevkle yazıyor, tam sayfa.
Bu adam mimar ama AKM'nin de "tarihi eser" olduğunu söylüyor, sonra utanmadan da diyor ki "tarihi eserin belirli nitelikleri vardır"...
Fakat kışlanın 1939 yılında yıkılması tarihi meydanın kurban edilmesi değilmiş!...
Talimhane'ye birbirinden sevimsiz blok apartmanların yapılması da "rant anlayışına" kurban hiç değil...
Hele hele Ermeni Mezarlığı'nın yerine Divan Oteli'nin yapılması falan... (Rahmetli Mustafa Koç'un deyimiyle "tarih boyunca bütün ayaklanmacılara ve sığınmacılara kapılarını açmış olan" otel hani... Otel 1956 yılında yapılmıştı, o yıldan beri kimlerin sığındığını sormuştum da rahmetli cevap verememişti...)