Süheyl Batum gene ortalıkta dolaşıyor. Yakında Emine Ülker
Tarhan da yeniden piyasaya çıkar.
Dolaşmıyor da, birtakım postalcı gazeteciler tarafından
dolaştırılmaya, hatırlatılmaya, "anısı taze tutulmaya"
çalışılıyor.
Süheyl Batum bir siyasi cenazedir.
Bunlar CHP'nin faşo kanadıydı, Kılıçdaroğlu tarafından tasfiye
edildiler, biliyorsunuz.
Postalcı gazetecilerin diriltmeye çalıştıkları siyasi ölü şimdi
gene bir Kurucu Meclis istemiş. Anayasa için yani. "1961 yılında
olduğu gibi" demiş.
Neden? Darbe marbe mi oldu da haberimiz yok?
Olsun, anayasa gibi önemli bir konu "halkın doğrudan seçtiği
temsilcilerine" bırakılır mı canım, elbette bir seçkinler heyeti,
bir "oligarşi meclisi" üstlenmeli bunu!...
Darbe yapıp "atama" yoluyla teşkil edemeyeceklerine göre çaresiz
gene halka seçtirecekler. O zaman ortaya üç aşağı beş yukarı gene
bugünküne benzer bir kompozisyon çıkacak ama hesap başka...
Recep Tayyip Erdoğan'ı bu tuzağa düşürmek için çok uğraştılar,
demek ki akıllanmamışlar.
TBMM açık ve görev yapar durumda, ama sen sistemde varolmayan
ikinci ve paralel bir meclis toplayıp yürürlükteki anayasa dışına
düşeceksin ki, ilk fırsatta seni kolayca asabilsinler!
Erdoğan bunu yutacak adam değildi. Hepsinden daha akıllıdır.
Bu kurucular kurulunun ortaya çıkaracağı anayasanın referandumda
kabul edilmesinde "yüzde kaç oyun gerekli olacağı" konusunda da
anlaşamıyorlardı.
Kimisi yüzde 70 diyordu, kimisi utanmasa yüzde 90 isteyecekti.
Amaç, "nasıl tutturulması zor bir oran uyduralım ki anayasa halk
tarafından reddedilmiş olsun ve konu kapansın" sorusuna yanıt
bulmaktı.