Her türlü zevzeklik yapıldı ve yapılacak.
Kraliçe yolların da kraliçesiymiş.
Çünkü araba kullanırmış! Motordan da anlarmış.
Atların da kraliçesi, çünkü atları çok severmiş.
Bak sen... Ehliyeti bile yoktu, çünkü onu durdurup ehliyet soracak
polisi analar doğurmamışlardı.
Pasaportu bile yoktu, hiçbir ülkede kimse ondan pasaport
soramazdı.
İşte bu kadın tarih yazmış.
Birleşik Krallık Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Ajay
Sharma öyle diyor.
Ne gibi bir tarih yazmış acaba?
İngiliz kralı ya da kraliçesi istese de tarih yazamaz. Ancak
mektup yazar.
Çünkü Magna Carta anlaşmasıyla eli kolu bağlıdır, taa
1215'ten beri.
Bu bir tür anayasadır. Bütün anayasaların atasıdır.
Politikaya karışamaz (seçimde oy bile veremez.) "Sembolik" bir
devlet başkanı olarak oraya gider buraya gider, kurdele keser,
nutuk atar, çiçek alır nişan takar.
O kadar.
Elizabeth ne gibi bir tarih yazmıştır acaba?
Babasının döneminde eski gücünü yitirmiş, dünya liderliğini
ABD'ye kaptırmış zayıf bir Birleşik Krallık'ı yönetmemiş,
idare etmiştir.
Yetmiş yıl orada öylece oturmuştur.
Başka türlü de olabilemezdi.
Başbakanlık görevini bile öyle her istediğine veremez, seçim
kazanana verecektir.
Bu konuda özgür değildir.
Şimdi Üçüncü Charles görevi Liz Truss'dan
alsın Keir Starmer'a versin de tarihi görelim!