Olmayan anayasanın olması gereken özelliklerini suya yazmaya
devam edelim, üç kişinin aklında kalırsa ne devlet...
İktidar, "komisyondan asla çıkmayacak anayasa" önerisinde, başkan
seçimini "beş yılda bir" öngörüyor. Aynı kişi elbette ikinci bir
beş yıl için de seçilebilecek.
Lakin, meclis seçimi dört yılda bir.
İkisi aynı zamanda, yanyana sandıklarda olsaydı sistemin "tıkanma
tehlikesi" büyük ölçüde azalacaktı... Çok büyük bir ihtimalle
başkan da meclis çoğunluğu da aynı partiden seçilirlerdi...
Fakat araya bir sene sokarsanız, başkanlığı bir partinin, meclisi
başka bir partinin alma ihtimali artabilir.
(Öyle olmayacaktır tabii, görünür bir gelecekte hepsini AKP silip
süpürecektir de, "hani farzeyleyelum" dedik.)
Başkanın yürütme kararlarıyla inatlaşacak bir "muhalif meclis" de
onun elini kolunu bağlayabilir. Örneğin ortaya, Amerika'da olduğu
gibi, bütçenin reddi yüzünden devletin "durması" gibi pis bir sonuç
çıkabilir (buna "shutdown" demişlerdi, Amerikan devleti şalter
indirmişti.)
İktidar partisi acaba bunları düşünmekte midir? Düşünseydi,
önerisine "ince ayar" çekmezdi.
Komisyona sunduğu modeli geri çekip yeni bir öneri getirecekmiş:
Buna göre, başkanın bazı kilit atamaları meclis onayına
sunulacakmış!