Dün Kıbrıs'ta başkanlık seçimi vardı. Bütün yurtta, dış temsilciliklerimizde ve yavru vatanda değil tabii, yalnızca KKTC isimli, dünyada kimsenin tanımadığı, Türkiye'ye bağımlı uydu devlette.
(Ne garip, kaşalotlar inanmayacaklar ama bendeniz uyduya "peyk" denildiği devirlere de yetiştim. Yapay uyduya "suni peyk" denirdi, özel otomobile de "hususi"... Sağlık Bakanlığı'nın Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti olduğunu hatırlarım.)
Bu yazıyı pazar gündüzden yazıyorum, siz sonucu okumuşsunuzdur. Büyük bir ihtimalle ikinci tura kalması bekleniyordu...
Öyle ya da böyle, bu seçim Türkiye'de, Ankara'nın "siyasi mahfilleri" hariç, kimsenin umurunda değildi. Bugün de olmayacak, eğer kalırsa bizim burada hiçkimse heyecan içinde ikinci turu iple çekmeyecek.
Adaylara bakalım: Mustafa Onurer, Kıbrıs Sosyalist Partisi'nin adayı... Sibel Siber, Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin adayı... Kudret Özersay, bağımsız... Derviş Eroğlu, bağımsız... Mustafa Ulaş, bağımsız... Mustafa Akıncı, bağımsız... Arif Salih Kırdağ, bağımsız...
Çevremde soruşturdum, Eroğlu dışında hiçbirinin ismini kimse duymamış.