Türkiye'de kitabın gümrüğü yoktur.
Ama Türkiye'de kitabın gümrüğü vardır.
Bunu da, hepsi birbirinden bilgili, zeki, akıllı, işbilir,
yetenekli, becerikli, pırıl pırıl, çok değerli gümrükçülerimize
borçluyuz.
Eskiden yurt dışından "paket ısmarlamak" serbestti, gelen
geçiyordu... Fakat bazı deyyuslar bunu "gizli ithalat" yapmakta
kullandılar.
Bakanlık, çareyi, paketlerin içeriğini önce 75 avroyla, sonra daha
da indirip 30 avroyla sınırlamakta buldu. Fakat kurunun yanında
yaş, yani yabancı dilde kitap okuru da yandı.
Çünkü bu memlekete yabancı dilde "doğru dürüst" kitap gelmiyor.
Gidin bakın DR olsun Remzi olsun raflara, Türkçe molozların yanında
yılların tozuyla İngilizce moloz dolu (Fransızca'yı, Almanca'yı
falan hiç saymıyorum, ara ki bulasın.) Biz "yabancı dilde okurlar",
nesli tükenmiş kelaynak kuşu gibi kaldık Türkiye'de.
Tek çare Amazon... Fakat ona da gümrükçü taş koyuyor.
Limit 30 avro olunca zaten bize "öyle kalın, ciltli kitap falan
okuma, ince ve ucuz şeyler oku" deniyor.
Biz de öyle yapıyoruz. Diğerlerini edinmeyi yurt dışı gezilerimize
saklıyoruz, hamallığını memnuniyetle üstlenerek, kimi zaman uçakta
kilo sınırımızı da zorlayarak...
Ama gene de ısmarladığımız kitaba ulaşamıyoruz.
Çünkü kitabın posta parası (hele acele isterseniz) kimi zaman
kitabın kendi fiyatından bile fazlaya geliyor... Bunu sineye
çekiyoruz.
10 dolarlık kitaba 20 dolar, 30 dolar posta parası ödediğimiz bile
oluyor. Bu iş semeriyle seksene geliyor yani.
Fakat gümrükçü gene bırakmıyor.
Amazon, kitap paketine şeffaf bir zarf yapıştırır, konşimentoyu
onun içine koyar.
Gümrükçü rahatça inceleyebilsin, gerekirse çıkarıp baksın gene
yerine koysun diye.
Fakat bizim bazı arslan gümrükçülerimiz, İngilizce'nin İ'sinden
bile haberleri olmadığı için konşimentoyu okumazlar.
Ve de, paketin "toplam tutarına", yani posta parası dahil ederine
bakarlar.
Diyelim kitap 20 avro, posta da 20 avro tutuyor, toplayınca 40 avro
oluyor, yani 30 avroyu geçiyor, hooop depoya!
Taşıyıcı şirketler, örneğin DHL, örneğin UPS, buna itiraz
etmiyorlar, "gümrüksüz malı nasıl gümrüğe sokarsınız" demiyorlar,
"konşimentoyu doğru okuyun" da diyemiyorlar, rezaleti bize
bildirmekle yetiniyorlar, "paketiniz gümrükte takılmıştır,
haberiniz olsun"... Çekmek için uğraşması, "ardiye ücreti" falan da
cabası.
ABD merkezinden, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya, Hollanda, Kanada, Meksika, Brezilya, Avustralya, Hindistan, Japonya ve Çin şubelerinden sonra, "amazon.com.tr" ya da "amazon. tr" de açılmak üzere.
Üstelik ülke içi siparişlerden posta parası da almaz... Yetiş Amazon, kurtar bizi gümrüksüz mala gümrük vergisi kesen Deli Dumrul'lardan!