Günün birinde inşallah gireriz, öyle mi?
Bizsiz yapamazlar, bizden vazgeçemezler, zaten biz olmasak
tarihe yazılacak ne vardı?...
Dokuz ülkede anket yapılmış. Almanya, Fransa, İrlanda,
İtalya, Hollanda, Polonya, Romanya, İsveç, İspanya...
Eee, geriye ne kaldı?
Estonya, Letonya, Litvanya falan.
Bu dokuz ülkede halkın yüzde 77'si "Türkiye Avrupa
Birliği'ne üye olamaz" demiş!
Bu da ortalaması ha...
Hollanda'da bu oran yüzde 84, Almanya'da yüzde 86.
İspanyollar lutfetmişler, orada bizi istemeyenlerin oranı
yüzde 60'a kadar düşüyor, ne de olsa Akdeniz... (Yunanlılar'a
sormamışlar, ne olur ne olmaz, ortaya bir "caciki,
dolmadaki, ebeninki" dayanışması çıkabilir!) Gene de merak
ediyor musunuz, girebilir miyiz giremez miyiz?
Ay çatlayacağım vallahi kız, acaba girebilecek
miyiz?
Girsek bile "serbest dolaşım hakkı"
vermeyeceklerini acaba biliyor musunuz? Bizim de
enbaşından bunu kabul ettiğimizi?
Diyelim ki girme "aşamasına" geldik, yani
Kıbrıs'tan çekildik, Kürtler'i gönderdik,
Fetullah'ı affettik, içeride bulunan iti kopuğu
salıverdik...
O zaman bile her üye ülkede bizim için ayrı ayrı referandum
yapılacağını da biliyor musunuz?
Ve de bir tek ülkede bile "hayır" çıksa,
giremeyeceğimizi?
Bilmiyorsanız, Fetö'den ve Avrupa'dan yemlenen büyük
mütefekkirler bunu sizden ısrarla sakladıkları içindir.
Vardı ya birtakım entel gazeteleri falan, oralarda kalem
oynatanlar...
Hay Allah, girmek için daha ne yapsak acaba?