Türkiye'de Türkçe konuşulur, fakat bazı Türkçe kelimeleri
kullanmak yasaktır.
Kullanırsanız size "suçlu muamelesi" yaparlar, üstünüze
saldırırlar, linç ederler.
Oysa linç eden de Türkçe konuşmaktadır.
Örneğin "kel" demek yasaktır, "tarama özürlü" diyeceksiniz.
"Sağır" demek yasaktır, "işitme özürlü", "dilsiz" demek yasak,
"konuşma özürlü", "kör" demek yasak, "görme özürlü"...
"Karı" ya da "koca" yasak, "eş" diyeceksiniz.
Eskiden "eş" kelimesi hayvanlar için kullanılırdı, muhabbet kuşunun
eşi olurdu...
Şimdi hayvanlarla eşitliği sağladık çok şükür.
Bunlar Amerikan numaralarıdır.
Amerika'da artık zencilere zenci bile denemiyor, hepsi "African
American" oldu.
"Nigger" demek hakaret, onu biliyoruz da, "negro" demek, hatta
"black" demek bile suç.
Bizim zencilere de "Kurdish Turks" diyelim, olsun bitsin bari.
Hadi onu anladık, "bilim kadını" da yok.
Ne var? "Bilim insanı" var.
"Devlet adamı" yok, ama "devlet kadını" da yok, "devlet kurumu çalışanı" varmış!
Yani başbakanla posta dağıtıcısı aynı şey.
Gazi Mustafa Kemal ile bekçi Mustafa'nın bir farkı kalmıyor, ikisi de devlet kurumu çalışanı...
Böylece eşitlik sağlanıyormuş...
Bir "yazılım" geliştirmişler, bilgisayarına indiriyorsun, yanlış bir şey yazdığın zaman seni uyarıyor.
Örneğin, "insanoğlu" demeyeceksin.
"İnsankızı" da tuhaf kaçıyor, "insan nesli" diyecekmişsin...
Bunlar farklı kavramlar ama zarar yok, Türkçe'yi fakirleştir, doksan yıllık geleneğe uy!
"İşini adam gibi yap" demeyeceksin, çünkü bundan sanki kadın iy...