Taa içerilerde, bilmemkaçıncı sayfanın dibine sıkışmış, tek
sütunluk bir habercik: "Samsun'dan Ankara'ya istiklal
yürüyüşü."
"Türkiye Gençlik Birliği" diye bir yer varmış, onlar
yürüyeceklermiş.
81 ilden ikişer temsilci (yani toplam katılım 162 kişi), Samsun'dan
yola çıkıp önce Amasya'ya, sonra Erzurum'a, sonra Sivas'a
yürüyecek, oradan Ankara'ya gidecekmiş, eski meclisin önünden de
doğruca Anıtkabir'e...
So what?
Pardon, birinci meclisin önünde "halkla buluşacaklarmış"... Halk
onları bekliyor, çocuklar gelseler de bütünleşsek, onlar olmadan
Anıtkabir'e gidilir mi canım?...
Haber bu.
Bu TGB, araştırdık, "Doğu Perinçek'in gençlik kolu" gibi
çalışıyormuş.
Sözün burasında, Doğu Perinçek ve adamları artık "Tayyip'e gıcıklık
etmediklerine", hatta Fetö mücadelesinde onu desteklediklerine
göre, yazımız bazı AKP mahfillerinde hoş karşılanmayabilir.
Fakat, tam 162 hamiyetli vatan evladının bu kitle halinde muhteşem
yürüyüşü herhalde iktidarı rahatsız edecek bir eylem olmasa
gerektir.
Bırakın çocuklar yürüsünler, kimileri de zumba dansı yapmıyorlar mı
cumhuriyete sahip çıkmak için? Neler yapmadık bu vatan için,
kimimiz öldük, kimimiz dansettik.
İlginç olan, hiçkimseyi ilgilendirmeyen bu abes eylemcik değildir.
İlginç olan, buncağızın bile muhalif basın tarafından (hadi daha
açık söyleyelim, Aydın Doğan'ın gazetesi tarafından) "hükümete
karşı algı operasyonu" amacıyla kullanılmak istenmesidir.