Engin Ardıç Sabah Gazetesi

Zamanımızın bir kahramanı

"Zavallı askerciklerin kafalarını kesip kesip köprüden aşağı atmışlar." "Nereden duydun bunu?" "Kardeşim söyledi." "Kardeşin nereden duymuş?" "Taksi şoförü söylemiş." "Taksi şoförü bu...

16 Temmuz 2018 | 5.298 okunma

"Zavallı askerciklerin kafalarını kesip kesip köprüden aşağı atmışlar."
"Nereden duydun bunu?"
"Kardeşim söyledi."
"Kardeşin nereden duymuş?"
"Taksi şoförü söylemiş."
"Taksi şoförü bu olaya tanıklık etmiş mi?"
"Yok, ona da arkadaşları söylemişler."
Darbe girişiminden birkaç gün sonra "Tayyip düşmanı" bir tanıdığımla aramızda geçen konuşma...
Pislik işte böyle kulaktan kulağa, dalga dalga yayılıyordu. İnanmaya hazır budala çoktu.
Onunla artık görüşmüyorum.
Hayatımdan çıkardım.

*** Bizim evin ufak tefek "tamirat ve tadilat" işlerine koşan bir usta vardır, İsmail... Selim Usta'nın yamağı...
Darbe girişiminden iki ay kadar sonra "ev taşıdım"... Boya badana falan tamam da ne de olsa dolap var çakılacak, "duşakabin" var kurulacak, musluk var değişecek, perde var asılacak, vs. vs.
Bir ara mola verdiler, çay yaptık içiyoruz, laf darbeden açıldı. Anısı çok tazeydi.
İsmail dedi ki: "Biz o gece abdestimizi aldık, karımızla çocuğumuzla helalleştik, evden çıktık, köprüye koştuk." Gönüllü olarak ölüme gitmişti.
"Peki hiç korkmadın mı?" dedim.
Gülerek gözlerimin içine baktı.
"Sıkıntı yok" dedi. *** İsmail bana hep Kartallı Kazım'ı hatırlatıyor.
Nâzım Hikmet'in Kuvayı Milliye Destanı'nda anlattığı, hani şu İngilizler'e çalışan işbirlikçi tercüman Mansur'u öldüren halk kahramanını...
Nâzım onu şöyle anlatır:
"Ve kavga bittiği zaman
Ne çiftlik sahibi oldu ne apartman.
Kavgadan önce Kartal'da bahçıvandı,
Kavgadan sonra Kartal'da bahçıvan."
İsmail o gece şehitlik şerbetini içmedi. Yaşıyor.
Türkiye'yi kurtardı.
Ne mevki istedi ne mansıp...
Ne para istedi ne pul, ne de bir madalya...
Darbeden önce İçerenköy'de tamirat ustasıydı, darbeden sonra İçerenköy'de tamirat ustası.
Bu insanların hakkını ödeyemeyiz.
Ömer Halisdemir'in türbesini yapıp üstüne nur yağdırsak gene borçlu kalırız.
Bu memleket onların yüzü suyu hürmetine ayakta duruyor.
Korkma küçük hanım, İsmailler senin ırzına geçmezler.
Fetullah kazansaydı, asıl o zaman görürdün kısa bacaklı ve kıllı adamları...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Utanmıyor musunuz? 01 Nisan 2023 | 3.525 Okunma Dağ nerede, fare nasıl? 31 Mart 2023 | 3.281 Okunma Alafortanfonik gelismeler 30 Mart 2023 | 1.227 Okunma Yoksun oğlum sen 29 Mart 2023 | 1.857 Okunma Var biraz da sen oyalan 27 Mart 2023 | 1.166 Okunma