Sokağın havasına bakarsanız o gece sandıktan AKP çıkmaması
gerek. Taksiciler iyi nabız tutar, geçen gün ikisiyle görüştüm,
krizin boyutlarını net söylediler. RTE tipi
liderlerin muhalefet olma şansı yoktur, mutlak iktidara dayalı
yapılar kazanmak zorundadır. AKP 7 Haziran seçimlerini kaybetti,
kabullenmedi, hatta ana muhalefet liderine hükümet kurma görevini
bile teslim etmedi RTE. Nihayetinde karanlık, kanlı günler ardından
sandıktan AKP çıktı. Bu seçim neden farklı olsun?
Kimseyi sandıktan soğutmak niyetinde değilim, ancak ülkedeki
siyasal mahkûmiyet/seçeneksizlik ilginç hale geldi. Sağcılıkla
sağcılık yarışıyor. Siz ne türden oy kullanırsanız kullanın,
iktidara sağ geliyor. CHP içinde kimi yerlerde solcuların olması
(Beyoğlu Alper Taş örneği gibi), seçime TKP’nin
girmesi bu gerçeği değiştirmiyor. Siyasal krizin bir nedeni de
budur.
CHP sözcülerinden biri “Klasik sağ sol ayrımı bitti. Demokratlar ve
diğerleri arasında bu seçim” dedi. Tamamen yanlış saptama.
Ülkedeki gelir adaletsizliği son buldu mu? İşçi sınıfı örgütlü
biçimde haklarına sahip mi? Emek sömürüsü azgın biçimde sürmeye
devam etmiyor mu? Emperyalizm türlü kılıklarla halkın kaynaklarını
emmiyor mu? Paralı sağlık/eğitim son buldu mu, herkese eşit
ulaşıyor mu? Bu sorunlar ancak sol siyasetle çözülür. Tüm bunlara
azgın gericilik, bayağı milliyetçilik ve otoriter rejim eklendi.
Salt liberal demokrasiyi hedeflerseniz dünyanın yönünü kavramamış
olursunuz.
Yeni partiyi kim kuruyor?
Büyük kesimler RTE’nin keyfi uygulamalarından o kadar yıldılar,
yoruldular ki, yerine kim gelse eyvallah edecek haldeler. Bu son
derece tehlikeli, yanlıştır. Bunu gören
Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde
“Gül” adını gündeme getirdi. Bu ne anlama
geli...