İzmir depremi bir kez daha gösterdi ki bu ülke “sağcı” için cennettir. Her sorunu millet, bayrak, ezan, kader diyerek halletmek gibi büyük konforu bulunmaktadır. Üstelik sorumlu görevde olanlar bile, işin doğasına aykırı olarak, temennilerle işi geçiştirmek gibi bir olanağa sahiptir. “Sağcı” derken “Bugün siyaset konuşma günü değildir” diyen herkesten söz ediyorum.
Genelde siyaset, daraltırsak “sağ siyaset” bizde hamasetle işi çözer. Onlara ait bir “Tanrı” söz konusudur, her nasıl oluyorsa işleri havale ederek, yeri geldiğinde el avuç açarak sorumluluktan sıyrılırlar. Ne gariptir ki göçük altında kalanları kurtarmaya giden işçinin yanındadır o Tanrı, ama hak aramaya gelince yalnız bırakır. Tanrı diye yutturulan olsa olsa kapitalizmin Tanrısıdır!
***
Düzen varlığını sürdürmek için maden işçisini ezmek zorunda. Bunu neden anlamaz insanlar, ben de ona şaşıyorum.