Abdullah Avcı, İsmail Kartal’ın ligimizde birçok Anadolu
takımının kurduğu tuzağa düştü Abdullah Avcı’dan başlayalım.
Geçen sezon son düzlükte cebinde 8 puan gibi ciddi bir avantaj
bulunmasına rağmen avucunun içindeki şampiyonluğu kaptırdıktan
sonra büyük hoca olma ihtimali bana göre başlamadan
bitmiştir...
Tabii ki Şenol Güneş gibi bir ustadan sonra takımı devralmış olması
önemli bir dezavantajdır. En önemlisi de oyuncu ve özellikle sistem
değişimi ciddi handikaptır. Hepsine kabul ancak, hocası (Okan
Buruk) ayrılmış, en iyi oyuncusunu (Muriç) satmış, yeni
santrforunun (El Kabir) geçen hafta ayağı kırılmış ve daha büyük
değişim yaşayan Rizespor’un üç haftada 7 puan toplamasını nasıl
izah edeceğiz?
***
Beşiktaş, Rizespor’un topu kendisine teslim etmesinin de etkisiyle
âdeta tek kale maç oynadı.
Avcı’nın planı, bazen Caner, bazen de Gökhan’la savunmayı üçlü
tutup, kalabalık orta sahanın desteği ile Lens ile Boyd’un
ortalarını Güven’le buluşturmaktı.
Buna karşılık İsmail Kartal’ın planı ise rakipten kapılacak
toplarla ani kontratak aramaktı. Bu arzusu 37’de gerçeğe de
dönüştü. Bu arada Oğulcan’ın golde sağ ayağının üstünün hafif
dışıyla yaptığı vuruş gerçekten harikaydı.
İlk 45 dakikalık bölümde Beşiktaş’ın rakip kaleyi bulan iki şutu da
taraftarın ıslıklarla protesto ettiği Lens’ten geldi. Diğer
kanattaki Boyd’un sahada gezinirken N’Koudou’nun kulübede
oturması büyük haksızlıktı.
Bu bölümde Rizespor yarı alanına kapandı ama çirkefliğe de
başvurmadı. Rizespor’un ilk yarıdaki tek faulünü 45+2’de yaptığını,
aynı süreçte Beşiktaş’ın 7 faul yaptığını söylersek bu durum daha
iyi anlaşılacaktır.
***
Devreyle birlikte Avcı’nın önce N’Koudou ve Douglas, ardından
Rebocho hamleleri de Rizespor duvarını yıkmak için yetmedi. Sadece
Vida’nın kafa golü beraberliği getirdi. Son saniyedeki direkten
dönen top Beşiktaş’a 1 puan kazandırdı. Ve ava giden Abdullah Avcı,
kendisine özellikle ligimizde...