Beşiktaş hâlâ yarışın içinde yer alabiliyorsa, bu tamamen Şenol
Hoca’nın başarısıdır. İtiraf etmek gerekirse, Şenol Güneş’in
Türkiye’nin en çok futbolcu parlatan hocası olduğunu biliyordum ama
bu kadar büyük bir yarışmacı hoca olduğunu pek düşünmüyordum. Şenol
Hoca’nın bunca büyük sıkıntılara rağmen takımını hâlâ şampiyonluk
yarışında yarışta tutuyor olmasını ayakta alkışlamak gerekiyor.
Bir düşünün; Şampiyonlar Ligi’nde grubundan namağlup lider çıkan
bir takım, çok değil bir yıl içinde neredeyse tamamen dağılıyor.
Mali sıkıntılardan dolayı sezon başında takımın temel taşlarından
Talisca, Tosic, Fabri, Negredo; devrede ise Pepe, Babel, Love ve
Tolgay ile yollar ayrılıyor. Kapının eşiğinde de Quaresma
bekliyor.
Futbolcular aylardır maaşlarını alamıyor. Yardımcı teknik adam
İlhan Mansız, cüzi maaşını alamadığı için görevini bırakıyor.
Golcüsüz kalan takımı için “Türkiye’deki en iyi isim” dediği Burak
Yılmaz’ın transferini istediğinde ise en başta kendi camiasından
büyük eleştiriler alıyor.
Şenol Hoca ise şikâyet etmek yerine çözüm üretiyor. Kanatlardaki
eksikliği bile genç Güven’le kapatmaya çalışıyor.
İşte bu yüzden, Beşiktaş hâlâ yarışın içinde yer alabiliyorsa, bu
tamamen Şenol Güneş’in başarısıdır.
***
Quaresma’nın yokluğunda tek kanatlı (Lens) oynayan Beşiktaş’ta
Burak Yılmaz âdeta tek başına devirdi Bursaspor’u. Cenk Tosun’dan
sonra golcü özlemi çeken Beşiktaş için Burak Yılmaz; kendini bir
defa daha ispatlamak isteyen Burak Yılmaz için de Beşiktaş tam bir
ilaç oldu.
Zaten dün akşam gol için Burak Yılmaz dışında bir alternatifi de
yoktu Beşiktaş’ın. Yıldız golcüye Lens dışında top taşıyan bir isim
de yoktu siyah-beyazlılarda. Burak, birbirinden güzel iki gol
atarak taraftarıyla yeniden barıştı.
Bu arada düne kadar Burak Yılmaz’a “Emek hırsızı” diyen
tribünlerin, maç sonrası yıldız futbolcuya üçlü çektirmesi bir
hayat dersi gibiydi. MAÇIN ADAMI: Burak Yılmaz
...