Seçimler de yaşamın her seçme alanı gibi psikolojik etkilerle yönetilir. Bu etkilerin en önemlisi “algı yönetimi”dir. İnsanların algısını değiştirerek “gerçekte olmuş olanı” istenilen doğrultuda “yeniden oldurmak” algıyı yönetmektir. Bunun yöntemlerini de “alıştırma”, “meşrulaştırma”, “örtme”, “unutturma” olarak belirtmiştik. Başka yöntemler de vardır.
Saldırma
Bu yöntem AKP yönetimi tarafından yıllar boyu uygulanmaktadır.
“En iyi savunma saldırı”dır diyerek bütün rakiplerine doğru-yanlış
bakmadan her türlü yolla saldıran taraf, karşısındakileri savunma
durumuna itmektedir. Bizim toplumumuzun kültüründe ise savunan
taraf zayıf ve haksız görünür. Saldırı yöntemine karşı en etkili
tutum savunma değil, “karşı saldırı”dır. Kılıç hamlesine karşı
kalkan değil, kılıça karşı kılıç. Bu tutum öncelikle denklik
yaratır. Dikkat edilecek olursa ülkemizde, saldıran taraf isterse
yalan söylesin, bu yalan kanıtlanana kadar “yönlendirilen algı”
yerleşmiş olur.
Kabataş yalanı, Gezi olaylarında bir saldırı yöntemi olarak
kullanılmış, yalan ortaya çıktığı halde etkisinden medet
umulmuştur. “İki ayyaş” diye nitelenen Cumhuriyet kurucuları olayı,
kaba saldırının bir başka örneğidir.