Anaokullarında din eğitimi yapılacakmış. B
u konuda bir protokol hazırlanmış.
Eğitimi dinselleştirmek amaç olunca küçük çocuklar da hedefe alınmış.
Ağaç yaşken eğilir.Öyle değil mi?
Küçük çocuklara din eğitimi, eğitim değildir, telkindir. Ama olsun.
Demek ki eğitmenleri üç yaşındaki, dört, beş, altı yaşındaki çocuklara dini öğretecek.
Piaget nam eğitimci çocukların soyut düşünce yaşının daha ileride olduğunu söylemiştir ama ne gam. Piaget nere, bura nere?
İyi de, şimdi eğitmen ya da din hocası bu çocuklara dini nasıl öğretecek?
‘Allah birdir, her yerdedir, seni yaratandır’ diyecek.
‘Allah adildir. Seni gözetir. Haksızlık yapmaz’ diyecek.
Çocuk elbette bunlara inanacak.
İnandığını da sorgulamayacak.
Ama çocuğun aklı da karışacak.
Helali haramı da öğrenecek herhalde.
Cenneti cehennemi de din hocası anlatacak.
Şimdi çocuk şunu sorarsa ne olacak:
‘Yalan söylemek helal mi, haram mı?’
Buyrun bakalım, din hocası ne diyecek?
‘Yalan söylemek mi? Haramdır elbette’ diyecek olursa... Dinci büyüklerin onca yalanını nereye sığdıracak?