Erdal Atabek Cumhuriyet Gazetesi

Atatürk ve İslam

Atatürk İslam dini ile çok ilgilendi. Atatürk karşıtları ona “dinin toplumdaki etkisini azalttı” diyerek geleneksel yapıyı bozduğu savıyla karşı çıkarlar. İslam tarihi yerine Türk tarihini...

05 Haziran 2017 | 157 okunma

Atatürk İslam dini ile çok ilgilendi.
Atatürk karşıtları ona “dinin toplumdaki etkisini azalttı” diyerek geleneksel yapıyı bozduğu savıyla karşı çıkarlar.
İslam tarihi yerine Türk tarihini, Osmanlıca yerine Türkçeyi, medrese eğitimi yerine modern okulu, kadı yargısı yerine laik hukuku getirdiği için de “toplumu köklerinden ayırmakla” suçlarlar.
Atatürk gerçekten de İslam dini ile ilgilenmiştir.
Bu ilgisinin tarihsel süreçle bağlantısı vardır.
Atatürk dinle ilgili üç hedef belirlemiştir:
Birincisi, dinin dünya yaşamını yönetmemesi. Laiklik.
İkincisi, halkın dinini doğrudan öğrenmesi. Bunun için de: kutsal kitap Kuran’ın Türkçeye çevrilmesi. Ezanın Türkçe okunması. Halkın bilme hakkının gerçekleşmesi.
Üçüncüsü de, din ile halkın arasına girmiş olan tarikat, tekke, zaviye, şeyhlik, dervişlik, büyücülük, üfürükçülük gibi kuruluşların kaldırılması.
Atatürk bunları yapmıştır.
Atatürk bunları neden yapmıştır?
Çünkü Osmanlı tarihini bilmektedir.
Nedir Osmanlı tarihi?

***

Yıl 1789. Fransız İhtilali başlamıştır. Dünya artık değişecektir.
Aynı yıl Osmanlı’da tahta III. Selim geçmiştir.
Yenilik yanlısı bir padişahtır III. Selim. Çünkü, yenilik yapılmazsa ordu artık yenilecektir. Osmanlı çökecektir. Yeni bir ordu kurmaya kalkar, Nizam-ı Cedit. Hemen karşısına “mollalar- yeniçeriler- esnaf” ittifakı dikilir, “Gâvur Padişah” diye bir sıfat takarlar. Yenilik yapılamaz.
1807. IV. Mustafa. Bir yıllık saltanat.
1808. II. Mahmut. Yenilikçi bir padişah daha. Ona da “Gâvur Padişah” diyeceklerdir. Ama o, yenilikleri yapar. Yeniçeri Ocağı’nı yok eder. Tıbbiye, Harbiye onun zamanında kurulur. İlk kıyafet devrimini yapar.
1839. Abdülmecid tahta geçer. O da yeniliklerden yanadır.
Ama bu girişimlerin hepsinin karşısına Atatürk’ün kaldırdığı o yapılar dikilir. Padişahları “gâvurluk”la suçlar. Dinsizlikle suçlar.
Bu yapılar aslında insanları koşullandıran “zihinsel kalıplar” ile sonradan “beyinyıkama” adı verilecek telkin sistemiyle kendi gruplarını yönetmektedirler. Toplumu da böyle yönetmek isterler.
Dostum bir hukuk profesörü, anlamadığım şey, demişti, zavallı bir vaizin önüne çöküp de elini öperek inanan eğitimli insanlar bunu nasıl yapıyor?.. FethullahGülen ve cemaatini soruyordu.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Çalınan gelecek!... 29 Nisan 2024 | 146 Okunma Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024 | 199 Okunma Başarının psikolojisi... 15 Nisan 2024 | 140 Okunma Özeleştiri?... 08 Nisan 2024 | 114 Okunma Kaderinizi seçtiniz mi?... 01 Nisan 2024 | 280 Okunma