Bayram bitti demek. Biz bize kaldık mı?
Kaç vatandaş öldü yollarda. 100’den fazla. Üç katı yaralı.
Bayram bir sevinç zamanı değil midir aslında?
Memlekete gidersin. Aileni, akrabalarını görürsün.
Tatil yaparsın. Deniz kıyısı olur, dağ yamacı olur.
Nedir bu bayramlardaki kazalar, ölümler?
Nedir bu trafikteki aşırı hız, hatalı sollama.
Nedir bu “beni solladın demek ha” kavgaları.
Bir kürekçi sporcumuz bıçaklandı.
Dahası da var.
Yüzme bilmeden denize girip boğulmalar.
Yasak baraj göllerine girip boğulmalar.
Bu aldırmazlık.
Bu kuralsızlık.
Bu sınır tanımazlık.
Neden şaşırıyoruz ki?
Başımızdaki iktidar kanun tanımıyor.
Başımızdaki iktidar kural tanımıyor.
Başındaki bu olursa, arkandaki neden başka olsun?
Arkandaki o ise başındaki neden bu olmasın?
Şimdi bu Panama belgeleri açıklandı ya.
Korkarım ki, bunlara oy veren kesim “aferin, iyi
yapmış” der.
Neden mi böyle der?
Kendisi de öyle yapmak ister de ondan.
Nicolo Makyavelli bunu söylemişti.
Haklıydı.
İnsan yığınları büyük hırsıza kızmaz. Özlemi odur.
İnsan yığınları yalancıya kızmaz. Kendiside yalancıdır da
ondan.
İnsan yığınları yoksula kızar. “Aptallığından” der.
“Yığın”, “toplum” değildir.
Yığın, otoriteye itaat ederek hareket eder.
Toplum, bireylerden oluşur, sorgular, örgütlenir.
Kitlenize bakın, anlarsınız. Yığın mıdır, toplum mudur?
Kararınızı ona göre verin.
Cumhurbaşkanı’nın diplomasını tartışıyorsunuz.
Onu oraya getiren diplomalılara ne diyeceksiniz?
Diplomalı hukukçular.
Diplomalı tıp doktorları.
Diplomalı işletmeciler.
Diplomalı eğitimciler.
Onların hiç sorumluluğu yok mu?
***
Yetkililere sorun. Yanıtlarınızı alın.
- Suriyeliler vatandaş yapılacakmış. Referandum yapacak
mısınız?