Kitabın adı bu: Bir Yetişkin Yaratmak.
Stanford Üniversitesi (ABD) Birinci Sınıflar ve Rehberlik Dekanı
Julie Lythcott- Haims, çocuklarımızı yetiştirirken
hangi hatalara düştüğümüzü anlatıyor.
Helikopter ebeveynlik.
Aşırı korumacılık.
Onlar yerine karar vermek.
Önlerindeki engelleri temizlemek.
Her isteklerini yerine getirmek.
‘Bunların nesi yanlış?’ diyenlere açık bir dille
yanlışları gösteriyor.
Yanlış ebeveyn tutumları nedeniyle günümüz çocuklarının;
sorunlarını çözemediklerini,
engeller karşısında bocaladıklarını,
hep kendilerine yardım edecek birini aradıklarını,
yaşam güçlüklerine karşı ürkek ve çekingen olduklarını,
nedenleri ve sonuçlarıyla açıklıyor.
Kitabı Kültür Üniversitesi Yayınevi yayımladı. (Ekim 2017). Kitabın
orijinal yayım tarihi de 2015. Yeni bir kitap.
Amerikalı çocukların içine sürüklendiği tüketim kültürüne özgü
durum bütün dünya için geçerli.
Artık çocuklar, elbette reklamların yoğun baskısının da etkisiyle
‘her şeyi istiyorlar’, ‘hemen
istiyorlar’, ‘hepsini istiyorlar’. Dahası,
bu isteklerinin hakları olduğuna da inanıyorlar.
Hakları var ama görevleri yok.
İstekleri var ama sabırları yok.
Her şeyi istiyorlar ama kendi sorumluluklarını istemiyorlar.
Günümüzün anne babaları da, bu istekleri görevleri bilerek
çabalayıp duruyorlar.
Günümüzün kısırdöngüsü bu.
***
Geçen haftalarda Gazi Üniversitesi’nin
düzenlediği Erken Çocukluk Kongresi’nde yaptığım sunumda benzer
konuları dile getirmiştim.
Benim çocukluğumda bizim anne babamızı hoşnut etmek için
çabaladığımızı ama günümüzde anne babaların çocuklarını hoşnut
etmek için çabaladıklarını gördüğümü açıklamıştım.
Tüketim kültürü de elbette kendi çocukluk tipini yaratıyor.
Bu çocukluk, tüketime dönük her şeyi isteyen,
ama kendini hiçbir şeyden sorumlu tutmayan bir tutum içinde.
Ama yaşam bu değil.
‘Yaşam bana bir şey vermedi’ sözü, boşuna bir
beklentidir.
Yaşam, kimseye bir şey vermez.
Yaşam, sizin ona verdiklerinizi size geri verir.
Bir şey vermeden almayı bekleyenler boşuna beklerler.
Elde etmek için hak etmek gerekir.
Kazanmak için çalışmak gerekir.
Bir yere ulaşmak için hedefinizin olması gerekir.
Özgür olmak mı istiyorsunuz? Sorumluluk alacaksınız.
Sorumluluğu olmayan özgürlük başıboşluktur.
Yetişkin olmak mı?
Elbette kolay değil.
Yetişkin olmak zor ama sığınmacı olmak kolay.
Aslında, erişkin yaştakilerin çoğu da
‘sığınmacı’dır.
***
SIĞINMACI KİŞİLİK;
Yetişirken ana babaya sığınma.
Sonra da sığınacak bir yer arama.
Devlete sığınma. Partiye sığınma. Lidere sığınma.
Allah’a sığınma. Dine sığınma. Tarikata sığınma. Cemaate
sığınma.
Sığınmacılık kolay iş.
Düşünme, tasalanma, karar verme, söyleneni yap.
Sığın gitsin.
Özgür olup ne yapacaksın?
Aklını sığındığına emanet et, rahat yaşa.
İşte, toplumsal felaketimizin kaynağı budur.
***