Elbette biz kazanacağız.
Çünkü biz ‘doğruları’ rehberimiz
yaptık.
Neden mi?
Gördük ki, insanlık tarihi ‘doğrular’
ile ‘yanlışların’ savaşının tarihidir.
Doğrular; insandan yanadır, haktan yanadır,
emekten yanadır, eşitlikten yanadır, barıştan yanadır.
Yanlışlar; paradan yanadır, haksızlıktan
yanadır, maldan mülkten yanadır, eşitsizlikten yanadır, savaştan
yanadır.
Biz ‘doğrular’dan yana
olduk.
Çok açık, çok sade bir anlatım.
İnsanlık tarihi hep bu ‘doğrular’la bu
‘yanlışlar’ın savaşını yaşadı.
Kimi zamanlar ‘yanlışlar’ da
kazandı.
Ama sonunda hep ‘doğrular’ ayakta
kalmıştır.
‘Doğrular’ tertemiz ayakta
kalmıştır.
Ve kazanmıştır.
Şimdi de biz kazanacağız.
Doğruların zamanı -gecikerek de olsa-
geldi.
***
Prof. Dr. Onur
Hamzaoğlu’nun mektubunu aldım.
Bir ‘doğru bilim insanı’nın yazısını
okudum.
Hapiste.
Doğruları söylediği için hapiste.
Dilovası’nda artan kanserleri bulup anlattığı
için hapiste.
Bir halk sağlığı uzmanı.
Barış istediği için hapiste.
Bir tıp doktoru. Bir üniversite
öğretmeni.
Muharrem İnce cumhurbaşkanı
olunca -ve bilin ki olacak- Onur Hamzaoğlu’nu TÜBİTAK Başkanlığı’na
önereceğim.
Onun yeri orasıdır.
O zaman TÜBİTAK bir bilim yuvası
olacak.
Doğru bilim insanı.
Yanlış iktidarın yanlış hukuku ile yanlış yerde
yatıyor.
Ama her zaman ‘doğru’, ‘yanlış’ı
yendi. Gene yenecek.
Onur Hamzaoğlu’nu sevgiyle, saygıyla
selamlıyorum.
***
Güray Öz kardeşim kitabını
göndermiş.
‘Gene şafakta geliyorlar
Angela’
Angela Davis’in öyküsüyle
başlıyor kitap.
Bir kültür tarihi kitabı mı desem?
Edebiyat antolojisi mi desem?
Yazarların, şairlerin anlatıldığı denemeler mi
desem?
Bunların hepsi mi desem? Bilemedim.
Ama Güray Öz’ün bir yazar, bir şair, bir
denemeci olduğunu bildim.
Doyumsuz bir tadı var Güray’ın
yorumlarının.
Sade, içten, ince bir derinlik.
Saran, sarsan, sizi alıp götüren.
Her zaman birkaç kitabı birlikte
okurum.
Güray’ın kitabı ötekileri
bıraktırdı.
Kutlarım. Kucaklarım. Devamını
beklerim.
Duydun mu Güray?
***