Ezberle yaşamak, kendisine ezberletilen bilgilerle yaşamak demektir.
Düşünmeden, sorgulamadan, her türlü kuşkudan uzak bilgi kalıplarıyla yaşamak, elbette rahattır. Aklını kurcalayan hiçbir sorusu olmadan, yaşamını önceden verilmiş yanıtlarla sürdürmek insana kolay gelir. Böyle yaşayan milyonlar, hatta milyarlar küreselleşmiş dünyanın yönetilen sürüleridir.
İnsan toplumunu hayvan sürülerinden ayıran nitelik, insanın düşünme yetisidir. Düşünme yetisi, ezber bilgileri sorgular, içgüdüleri kontrol altına alır. Düşünme yetisini kullanmayan insan toplulukları, koyun sürüleri gibi, çakal grupları gibi, kimi zaman akılsız itaatçiler, kimi zaman da içgüdüsel saldırganlar olurlar.
Bir topluluğu ‘uygar insanlar toplumu’ yapmak da ‘ilkel itaat sürüleri’ yapmak da toplum mühendisliğinin programları içindedir.
‘Aydınlanma ve Rönesans kültürü’, insanın yaşamını özgür akıl ve özgür insan iradesi üzerine inşa etmek amacına yönelik bir büyük devrimdi. Bu devrimin üç büyük hedefi vardır: