‘Gerçek algısının çarpıtılması’ demek oluyor ‘illüzyon’.
Sihirbazların izleyenleri yanıltmak için kullandıkları yöntem.
Zamanın ünlü illüzyonisti Zati Sungur, gösterisinden önce, izleyicilerine “bu bir oyundur, gerçek değildir” diye açıklama yapardı.
Artık durum değişti. Zeitgeist, zamanın ruhu böyle açıklamaları gereksiz kılıyor.
Ülkemizin yöneticileri artık bu yöntemi günlük yaşamın her alanında başarıyla uyguluyor.
Dolar başını aldı gidiyor mu? “Ekonomik kuşatma altındayız.”
Senin ekonomik politikan yüzünden değil mi? “Değil. Dış güçler. Silahla yapamadı, dolarla kuşattı.” Al sana illüzyon.
Tren kazası yaşandı. İnsanlar öldü. Sorumlu kim? “Sorumlu toprak kayması. Toprak kaydı. Makinist farkına varmadı. Kader bizi imtihan ediyor.” Bitti gitti. İllüzyon.
Seller Ordu’yu vurdu. Evler yıkıldı, ürün mahvoldu. Neden? Beklenmedik yağış oldu. Olur böyle. Orası kısmetten çıkmış. Hadi bakalım, illüzyon. Dere yatağına ev yaptırmışsın. Suların yollarını tıkamışsın. Sorumlu sensin aslında. Ama Zati Sungur işbaşında.
Man Adası hikâyesi ne oldu? İllüzyon oldu gitti.
Deniz Feneri tarihe karıştı. Şimdilerde kurban parası topluyor.
Toplum usta illüzyonistlerin elinde hipnoza girmiş.
Ne söylesen dinliyor, ne uydursan inanıyor.
Kemal Can bunu yazmıştı. Çok önemli saptama.
İyi de yapılacak iş bu illüzyonun bozulup gerçeklerin görünür olması.
Bu büyü bozulmadan toplumun g...