Öyle demiş AKP Başkanı (ülkenin de başkanı olan) Recep
Tayyip Erdoğan,
“Önder İmam-Hatipliler” toplantısında;
“Vakıf ve derneklerimiz hedef haline getiriliyor. Millete ve
gençlere hizmetten başka hiçbir gayesi olmayan kuruluşlarımıza
itibar suikastı düzenleniyor.”
“İtibar suikastı” önemli bir söz. Gerçekten böyle mi oldu?
Vakıflar ve dernekler amaçları doğrultusunda çalışırken iftiralara
mı uğradılar?
Düşünmek gerekiyor.
*** Deniz Feneri olayını anımsıyor
musunuz?
Deniz Feneri, karanlıkta yolunu kaybeden gemicilere yol gösteren
“fener”in adını kullanan bir yardım kuruluşu idi.
Özellikle Almanya’da gurbetçiler arasında “Allah rızası için” bağış
toplayan, bunları da ihtiyacı olanlara vereceğini açıklayan bir
kuruluştu.
Biz de söylenenlerin yapılacağını sanmıştık.
Sonra ortaya ne çıktı?
Bu bağışları aralarında paylaşan bir grubun bütün bağışçılarını
aldattığı ortaya çıktı. Almanya’da Alman savcılar dolandırıcılık
davaları açtılar. Bizim ülkemizde ise dinci kesim “bunlar
bizdendir” diye inkârla koruma yoluna saptılar. Suç kanıtlandı,
cezalar verildi ama, olay kapatıldı.
Şimdi, “itibar suikastı”nı kim yaptı?
Bu kuruluşu yönetenler ve onları koruyanlar yaptı.
Ensar Vakfı, gündeme hangi olaylarla geldi?
Yurtlarında yaşanan tecavüz olayları ile gündeme geldi.
Geldi de ne oldu?