İtibar sandığın şeydir.
Karakter olduğun şey.
Tıp fakültesinin ilk yılı PCN denilen (fizik-kimya-natur) bir hazırlık yılı olarak geçirilir.
Biz de bu yılın dört dersini Nazi Almanya’sının görevlerine son verdiği Yahudi profesörlerden alıyorduk.
Fizikte Prof. Dr. Zuber, kimyada Prof. Dr. Breusch, zoolojide Prof. Dr. Curt Cosswig, botanikte Prof. Dr. Heilbronn bize ders veren yetkin öğretim üyeleriydi.
Nazi Almanya’sı Yahudi olan ya da ailesinde Yahudi bulunan kişilerin devlet hizmetinden kovulduğunu açıklayan bir yasa çıkarmıştı.
Üniversiteler de bu yasaya göre işlem yapmışlar, Yahudi bilim insanları görevlerinden atılmışlardı.
Türkiye bu değerli bilim insanlarına kucak açmış, onlara yeni üniversitelerinde görev vermişti.
Bu olay dünya bilimsel eğitim tarihinde ayrı bir sayfadır.
Bir süre sonra bu profesörler arasında olan zooloji (hayvanbilim) profesörü Dr. Curt Cosswig’in Yahudi olmadığını hayretle öğrendik.
Curt (Kurt okunur) Cosswig, saf Ari ırkındandı, Yahudi değildi. Ailesinde de Yahudi yoktu. Eşi de saf ari ırkındandı.
Yani, Prof. Dr. Curt Cosswig görevinden atılmamıştı. Almanya’daki kürsüsünde çalışmalarını sürdürür, yaşamında hiçbir değişiklik olmazdı.
Ama o, öyle yapmamış, “Bana ne” dememiş, Yahudilere yapılan işlemlerin haksız bir zulüm olduğunu görerek bu zulmü protesto etmek için, görevinden ve vatanından ayrılmıştı.