Cumhuriyet gazetemizin manşeti “Sömürge Madenciliği” idi.
Çok doğru bir saptamaydı bu.
Ama ülkemiz nerenin sömürgesiydi?
Kan ve terle kurulup bağımsızlığını kazanan ülkem şimdi kimin sömürgesi olmuştu?
KENDİ İKTİDARININ SÖMÜRGESİ.
Ne yazık ki ülkem “kendi iktidarının sömürgesi” olmuştu.
Uluslararası bir şirket, ABD-Kanada şirketi olan SSR Mining,
ülkemde altın çıkarmaya talip olur (ya da çağrılır, bilemiyoruz).
Bu şirket çalışacağı ülkede işleri kolaylaştıracak, iktidara yakın bir ortak bulur: Çalık Holding. Çalık Holding’in Lidya Madencilik şirketiyle birlikte Anagold Madencilik şirketini kurar ve yüzde 20 hisseyle ortak yapar.
Çalık Holding, iktidara yakın değil, iktidarın kendisidir.
2007 yılında Berat Albayrak holdingin genel müdürü olur.
Artık izinler, işletme ruhsatları, denetim engelleri kolayca yoluna konacaktır.
ÇED raporu en büyük engeldir ama kapasite artırımında verilecek raporun altında Murat Kurum imzası vardır.
Siyanürle altın ayrıştırma yöntemi her zaman risklidir.
Siyanür havuzu çatlayabilir, sızdırabilir.
Bu durumda “toprak zehirlenir”.
Erzincan İliç’te yaşanan bu olayda da sızma olmuş, üstü kapatılmıştır.
Aslında madenin işletme ruhsatının iptal edilmesi gerekirdi ama bu şirketin ruhsatı iptal edilir mi?